22. HD. 11.03.2019 T. E: 2016/1092, K: 5643-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, haksız kullanım keşfen belirlendiğinden kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenirken, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut hâliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenip sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği- Dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen tazminat toplamından ibaret olacağı-
Hükmü temyiz etmeyen alt işverenler yönünden bozma sebeplerine göre davanın reddine karar verilmesinin usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlali mahiyetinde olduğu-
İhalesi yapılan taşınmazın muhammen değerinin %100 'ü ya da daha üzerinde bir bedel ile ihalesinin gerçekleştirilmesi durumda, zarar koşulunun oluşmadığı kabul edilmekte ve bu durumda ihalenin feshi isteminin zarar koşulunun oluşmadığı ve hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, işin esasına girilmemesi nedeniyle de davacı borçlu taraf aleyhine para cezasına hükmedilmemesinin yerinde olduğu-
Taşınmazın her iki tapu kaydının kapsamında kaldığının anlaşılması halinde sahih esasa dayalı tapu kaydına üstünlük tanınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Dava konusu taşınmazda tarafların dayandığı her iki tapu kaydında ilk malikin Hazine olduğu, her ne kadar davalılara ait tapu kaydının geldisi daha eski olsa da, malik Hazine çekişmeli taşınmazı fiilen Toprak Tevzi Komisyonu aracılığıyla 4753 sayılı Yasa uyarınca davacı tarafa 1954 yılında devrettiğinden taşınmazda davacı tarafın zilyet olduğu, Hazinenin fiili kullanımını ve tapusunu devrettiği taşınmazı bu sefer 1997 yılında ihale ile davalı tarafa sattığı, bu durumda davacı tarafın malikliğinin daha önce ve geçerli bir hukuki nedene dayalı olması nedeniyle, mükerrer olduğu tespit edilen 583 nolu parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, davanın kabulü halinde sadece mükerrer tapu kaydının iptali ile yetinilmesi gerekirken, davacı adına aynı yere ilişkin ikinci bir tapu kaydının oluşmasını sağlayan ve infazı mümkün olmayacak şekilde tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi, mükerrer olmadığı tespit edilen fen bilirkişi raporundaki B harfi ile gösterilen 4.181,00 metrekarelik kısım hakkında da iptal kararı verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, yargılama sırasında davalılar tarafından davacı aleyhine açılan mükerrer tapu kaydının iptali istemli dava ile birleştirildiği halde mahkemece birleştirilen bu dava hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olması, ayrıca karar başlığında birleştirilen davanın ve taraflarının ayrı ayrı gösterilmemesi de hatalıdır.
İcra dosyasına, ayrıca vekaletname sunulmamışsa da, kıymet takdirine itiraz hakkındaki ilamın dosya arasında mevcut bulunması karşısında, borçlunun icra evresinde vekille temsil edildiği ve takibin vekille sürdürüldüğünün kabul edileceği- Satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, İİK. mad. 127 gereğince, bu hususun, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İcra mahkemelerinin -Anayasa’nın 152. maddesi anlamında- “mahkeme” olduğu- İİK. 89/III uyarınca genel mahkeme yerine yanlışlıkla icra mahkemesinde açılan menfi tesbit hakkında icra mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra, HUMK. 193’e (şimdi; HMK. mad. 20'ye) göre on gün (şimdi; iki hafta) içinde dosyanın genel mahkemeye gönderilmesi üzerine, davanın süresinde açılmış sayılacağı–
9. HD. 26.06.2018 T. E: 2015/20577, K: 13996-
.............. tarihli satış kararında; "satışa çıkarılacak mal ilanının .............. Belediye Başkanlığı ilan panosu ile adliye divanhanesine asılmak sureti ile yapılmasına, satışa konu mahcuzların menkul olması nedeni ile gazete ilanına yer olmadığına" karar verildiği, satışa alacaklı dışında katılım olmadığından ihaleye yeterli katılımın olmadığı, yapılmış olan ilanların gerekli talep ve talibi artırmadığı, satışa konu menkullerin her yöreden alıcısı çıkabilecek niteliğe sahip olduğu anlaşıldığından, icra müdürünün gazete ilanına yer olmadığı yönündeki takdir hakkının denetlenmesi gerektiği ve taşınırların niteliğine göre satış ilanının gazete ile ilan edilmesinin alakadarların menfaatine uygun olacağı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince bu nedenlerle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
22. HD. 11.10.2018 T. E: 12400, K: 21823-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.