Bedeli paylaşıma konu taşınmazlar üzerinde davacının 08.05.2013 tarihinde haciz işlemi yaptığı ve 28.04.2014'te satış avansını yatırdığı, bu nedenle davacının haczinin ayakta olduğunun anlaşıldığı, mahkemece haczin ayakta olduğu ve davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davacının muvazaa iddiasına ilişkin deliller toplandıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tahsili istenen yedieminlik ücretinin, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, ayrı bir takibin konusu yapıldığı, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşamasının tamamlandığı, bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekeceği-
Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağı–
Köyde bulunan -ve alıcısı köyden çıkabilecek- taşınmazlar için köyde; şehir merkezinde bulunan taşınmazlar için ise de belediyede de ilân yapılması gerekeceği—
İİK. geçici m. 18/3 uyarınca, Satış Gideleri Tarifes'inin yürürlük tarihi olan 8.03.2022 tarihinden itibaren bir yıl içinde (08.03.2023 tarihine kadar), tarifede belirlenen miktarın altında kalan satış avansının tamamlanmasının zorunlu olduğu-
İİK’nun 128/2. maddesindeki iki sene geçmedikçe yeniden kıymet tak-diri istenemeyeceğine ilişkin hükmün, değer takdirinden sonra, taşınmazın değişikliğe uğramaması ile sınırlı olduğu—
Davaya konu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, borçluya ait hissenin üzerinde, şikayete konu takip dosyası haricinde başka bir haciz bulunmadığı, takibe konu alacak miktarına istinaden ihalenin alacağa mahsuben yapılmış olduğu da nazara alındığında, icra dairesince, satış bedelinin derece kararının yapılmasını teminen icra dosyasına yatırılmasına karar verilmesinin usulsüz olduğu-
Davalı belediye adına diğer davalı şirketin yol çalışması yaparken, davacı Kuruma ait yeraltı kablolarına zarar verdiği iddiasıyla açılan dava haksız eylemden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, bu davanın idari yargının değil, adli yargının görevi kapsamında kalacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.