İhalenin feshi davasının, işin esasına girilmeden -«husumet», «sıfat yokluğu», «süre aşımı», «aktif dava ehliyetinin bulunmaması», «feragat» vb. nedenlerle- reddedilmesi halinde, davacı aleyhine % 10 para cezasına hükmedilemeyeceği—
- 12. HD. 31.03.2006 T. 2848/6648
- 12. HD. 06.12.2005 T. 20676/24257
- 12. HD. 18.10.2005 T. 13968/20191
- 12. HD. 14.10.2005 T. 15641/19956
- 12. HD. 10.10.2005 T. 15509/19401
- 12. HD. 04.10.2005 T. 14726/18826
- 12. HD. 09.05.2005 T. 6763/10073
- 12. HD. 08.04.2005 T. 4023/7628
- 12. HD. 21.03.2005 T. 3015/5861
- 12. HD. 28.02.2005 T. 1033/3831
- 12. HD. 10.01.2005 T. 22729/181
- 12. HD. 29.11.2004 T. 18914/24591
- 12. HD. 28.06.2004 T. 13787/17795
- 12. HD. 07.06.2004 T. 11277/14428
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen ücret farkı alacağının bulunup bulunmadığı hususundadır...
Asıl işveren davacı Belediyenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmadığından, alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulması gerektiği- Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise, icra takibinin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği- Aleyhine açılmış bir dava bulunan şirkete ilişkin karar verilmemesinin hatalı olduğu-
Davacının sinkaflı küfür ettiği iddia edilen çalışanın tanık olarak yeniden dinlenerek kendisine küfür içeren sözler söylenip söylenmediği ile söylendi ise küfür içeriğinin tam olarak ne olduğu sorularak olaya ilişkin görgü ve bilgisi tam olarak belirlenmesi gerektiği- Feshin işveren tarafından yasada öngörülen altı iş günlük süre içerisinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin açıklığa kavuşturulması gerektiği-
İlk Derece Mahkemesince davacı aleyhine hükmedilen cezanın "...idari para cezası.." olarak nitelendirilmesi ve karar tarihindeki karar-ilam harcının 59,30 TL. oluşu karşısında, dava açılırken yatırılan 54,40 TL. nin mahsubu ile bakiye 04,90 TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmesi gerekirken, hiç bir rakam belirtilmeden, infaz kabiliyeti olmayacak şekilde " Peşin harcın karar harcından mahsubuna, " şeklinde karar verilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.