Davaya konu kiralanan, davalı kiracıya 3 yıllık sözleşme ile 2886 sayılı yasa gereği ihale suretiyle kiraya verilmiş olduğundan, davalı kiracının sözleşme bitiminden itibaren fuzuli şagil durumuna düşmüş olacağı- Davaya konu kiralananın, bilirkişi raporunda belirlendiği üzere 10.000 m2 yüz ölçümüne sahip açık otopark olup TBK'nun genel hükümlerine tabi olduğu, konut ve çatılı iş yerlerine ilişkin olarak kira bedelinin belirlenmesinin TBK 344 md. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olduğu ve Borçlar Kanunu genel hükümlerine tabi yerlerde bedel tespiti mümkün olmadığı-
İhaleye ilişkin şartnamenin düzenlenip, ilan edildiği tarihte halen eski yasa hükümleri yürürlükte olduğundan, ihale bedeline ilişkin koşulların eski yasa kapsamında % 60 ve % 40 oranları üzerinden ilan edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığını, ancak ihalenin, o tarihte yürürlükte bulunan yasa hükümleri (6352 s. Kanun değişikliği öncesi İİK. mad 129) doğrultusunda ilk ihale gününde % 60 oranı üzerinden yapılacağı kabul edilip, ilanda da bu şekilde belirtilmesine rağmen, birinci ihale gününde % 50 oranı üzerinden satışın başlatılıp, taşınmazın % 60 oranının altında bir bedel ile ihale edilmesi usulsüz olduğunu ve mahkemece ihalenin bu nedenle feshedilmesi gerekeceği-
9. HD. 20.06.2018 T. E: 2017/8432, K: 13368-
Sıra cetveline itiraz davalarında vekalet ücreti, karar ve ilam harcının maktu olarak hükmedilmesi gerektiği-
05.11.2014 tarihli satış ilanı ile aynı tarihli şartnamede elektronik ortamda teklif vermeye ilişkin hususların gösterildiği ve satış ilanının elektronik ortamda yapıldığına dair uyap çıktılarının icra dosyası kapsamında bulunduğu, şikayete konu taşınmaza ilişkin olarak, elektronik ortamda teklif verilmediği görülmekte olup, bu durumda, ihale tutanağının başında elektronik ortamda teklif verilmediğinin yazılmaması ihalenin feshi nedeni olmadığı,mahkemece, ihalenin belirtilen nedenle feshine karar verilmesi doğru olmadığından, borçlu tarafından ileri sürülen diğer ihalenin feshi sebeplerinin esası incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe maruz kalan işçinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkin davada, 1475 Yasada alt işveren ile birlikte asıl işverenin de sorumlu olduğu belirtildiğinden, davalı TEİAŞ (asıl işveren), iş kazasından doğan zararlardan işçiye karşı diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerekeceği-
İcra mahkemesinin “karar düzeltme” dilekçesini red yetkisinin bulunmadığı (bu yetkinin Yargıtay’a ait olduğu)–
İdari para cezası ve işgaliye bedeli isteminin haksız olduğunun tespitine-
Yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyerek haciz zaptının bir suretinin 103 davetiyesi yerine geçmek üzere 3. kişiye teslim edilmesiyle yetinilen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenemediği, bu nedenle borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İpotekli taşınmazın, başka bir alacaklının alacağından dolayı daha sonra haciz edilebileceği ve satışa çıkarılabileceği, ancak satışın yapılabilmesinin, satış bedelinin ipotekli alacaklının alacağını karşılaması halinde mümkün olabileceği—
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.