Sözleşme konusu cihazın, teknik şartnamede belirtilen koşullarda tesliminin mümkün olmadığı, zira bu özelliklere sahip bir cihazın dünya çapında bulunmadığı, dolayısıyla konusu imkansız olan sözleşmenin kesin hükümsüz olduğu, davacının ticaret şirketi olduğu ve bu nedenle ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü altında olduğu, davalı idarenin ise uzmanlık gerektiren bir alanda kamu adına faaliyet yürüttüğü, bu yüzden taraflardan her ikisinin de sözleşmenin geçerliliğine etki edebilecek ve faaliyet alanlarını ilgilendiren hususlarda öngörü sahibi olmaları gerektiği- Bu itibarla, her ne kadar ortada kesin hükümsüz bir sözleşme olsa da tarafların sözleşme görüşmeleri kapsamında oluşan zarardan sorumluluklarının tespiti için yapılan değerlendirmede; sözleşmenin imzalanması ve teknik şartnamenin düzenlenmesi sırasında tarafların hava ve su soğutmalı cihazın üretiminin bulunup bulunmadığı hususunda gerekli özeni göstermediği, davalı idare tarafından sözleşme hükümlerine uygun davranılmadığı, davacının imkansızlığa rağmen bunu ileri sürmeyerek işe devam ettiği ve bilirkişi raporu ile birlikte tüm bu hususlar değerlendirildiğinde, tarafların eşit kusurlu olduklarına göre kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmesi gerektiği-
Davalı tarafça dosya içerisinde ibraz edilen ve davacı ile alt işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinde davacının aylık brüt ücretinin miktar olarak açıkça belirtildiği ve bu sözleşmenin davacı işçi tarafından itirazi kayıtsız imzalandığı görülmüş olup, davacı, sözleşmenin iradesi sakatlanarak imzalatıldığına ilişkin delil ibraz etmemiş olduğundan; davacının imzalamış olduğu iş sözleşmesiyle çalışma şartlarındaki esaslı değişikliğe yazılı olarak onay verdiği anlaşılmakla, fark ücret alacağı talebi yönünden davanın reddedilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, varsa alacakların hesabı ile alacaklara işletilmesi gereken faiz başlangıç tarihi ve türü hususlarındadır...
Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu taşınmazda bulunan 6 ve 26 numaralı bağımsız bölümler yönünden ihale bedelinin muhammen bedele eşit olduğu gerekçesi ile şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddi ile bu taşınmazlar yönünden para cezası takdirine yer olmadığına hükmedilmesi yerinde ise de; ihalenin feshi talep edilen diğer 28 adet taşınmaz yönünden toplam ihale bedeli ............TL. olmasına rağmen, infazda tereddüt yaratacak şekilde .............. TL. üzerinden %10 para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
“İhtiyari artırma ile satılan pay nedeniyle, o taşınmazın paydaş-larının şuf’a davası açabilecekleri” hakkında İçt. Bir. K.-
TBK mad. 74 uyarınca ceza mahkemesinin kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, somut olayın özelliği itibariyle maddi olgunun ve davalıların sorumluluğunun tespiti açısından ceza dava dosyasının sonucu önem arz ettiğinden, ceza dava dosyasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre tüm delillerle birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Geçerli bir rödevans sözleşmesinin varlığı durumunda, ruhsat sahibi ile rödovansçı arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu m. 2/6'da düzenlenen asıl - alt işveren ilişkisi tanımına uygun olmadığı; tarih ayrımı yapılmaksızın ruhsat sahibinin rödovansçı işçilerinin işçilik alacaklarından sorumlu olmayacağı-
Ücret farkı alacağının ödetilmesine-
İhale kesinleştikten sonra alıcıya katma değer vergisini (tellaliye bedelini ve damga vergisini) yatırması için makul bir süre verilip, muhtıra tebliğ edilmeden, icra müdürlüğünce ihalenin feshine karar verilemeyeceği—
1050 sayılı muhasebe-Umumiye Kanunu ve 178 sayılı kanun hükmünde Kararname hükümleri gereğince Maliye Bakanlığınca çıkartılan devlet Harcamaları Belgeleri yönetmeliğinin 7.maddesinde “...Her hangi bir alacağı temellük eden kişilere yapılacak ödemelerde, noterce düzenlenmiş alacak temliknamesinin ödeme belgesine bağlanmasının gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.