Dava dilekçesinde, yapılan 2. artırmada alacaklıya ihale olunan taşınmaza yönelik olarak ihalenin feshinin talep edildiğinin belirtilmesine ve dava dışı olan taşınmaza ilişkin ayrı bir ihalenin feshi davasının görülüp kesinleşmesine rağmen, mahkemece yanılgılı biçimde, ihalenin feshi isteminin bu taşınmaza ilişkin olduğu değerlendirmesi yapılmış olup mahkemece dava konusu edilen ihaleye ilişkin sebepler incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacıların, hacizden ve satıştan önce dava konusu taşınmazda kiracı olduğu ve bu durumun davalı tarafça bilindiği kanıtlanmış olması halinde, davacıların kiracı olduğunun tespiti yönündeki davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun haline münasip ev alabileceği değer 70.000 TL olarak tespit edilmiş olmakla bu değer, takipten ve takibe dayanak borçtan dahi evvel kurulan intifa hakkı ile yükümlü taşınmazının kuru mülkiyet değerinden fazla olduğuna göre şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 12.09.2017 T. E: 735, K: 10556-
İpotekli taşınmaz maliki, "takibin iptalini isteminin reddine" dair verilen kararı istinaf ettiğinden, bu kararın istinafı üzerine verilecek karar beklenmeden ihale yapılamayacağı, bu durumun, icra mahkemesince re'sen dikkate alınması gerektiği- İhale tarihi ile istinaf tarihinin aynı gün ise, şikayet dosyasında verilen kararın ihale saatinden önce istinaf edilip edilmediğinin (istinaf başvuru saatinin) araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasında  takibin kesinleştiği tarih gözönüne alındığında, "şikayet olunanın haciz tarihinin, şikayetçinin haciz tarihinden önce olduğu" gerekçesi ile "davanın reddine karar verilmesi" gerektiği-
Banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe konu borcu ödeyerek icra dosyasını temlik alanın bu icra dosyasını bir başkasına temlik etmesi halinde, sıra cetvelinin muvazaa nedeniyle iptalini isteyen davacı, banka ve ilk temlik alan arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun iddia etmediğinden, ikinci temlikin muvazaalı olmasının, alacağın ilk temlik alan tarafından ödendiği gerçeğini değiştirmeyeceği ve bu nedenle davanın reddi gerektiği-
Yayın olayların gelişimi itibariyle görünürdeki gerçeğe uygun, kamu yararı olan ve güncel olduğu gibi öz-biçim dengesi de korunmuş bulunduğundan, hukuka aykırılıktan söz edilemeyip davanın tümden reddi gerekeceği-
Tedbir kararı gereğince 14.000 TL'yı ödeyen şikayetçinin, daha az tutarda olan keşif giderlerini yatırmadığı gerekçesiyle itirazının reddine karar verilmesinin hakkın kaybı sonucunu doğuracağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.