Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-Borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işlemi, adreste bulunmama sebebiyle mahalle muhtarı imzasına teslim edilip 2 nolu formülün kapısına yapıştırıldığı belirtilmek suretiyle yapılmış, tebliğ memuru, muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, adreste bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince, Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorarak tespit edip, beyan ve imza almadan veya imzadan çekinme durumunu belirlemeden tebliğ işlemlerini tamamlamış olduğundan ve tebligat mazbatasına dağıtıcının ismi ve soy ismi yazılmadığı gibi imzası da bulunmadığından, tebliğ işleminin 7201 s. Tebligat Kanunu'nun 21/1, 23/7. ve 23/9. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine aykırı olduğu-
Taşınmazda haczi bulunan üçüncü kişinin şikayet yoluyla ihalenin feshini isteyebileceği, bu kişinin haczinin halen devam edip etmediğinin (düşüp düşmediğinin) mahkemece ilgili icra dosyasının incelenerek saptanması gerekeceği-
Rücuan tazminat istemi-
Mahkemece, sıra cetvelinde bedeli paylaşıma konu taşınırlar ile şikayetçi ve şikayet olunanın haczettirdiği taşınırların uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile gerekirse mahallinde keşif yapılarak tek tek incelenmesi ve aynı olup olmadıkları hususunda açıklamalı rapor alınıp oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinin gerekeceği-
Davalı borçlunun aynı günde 19 adet taşınmaz sattığı bu taşınmazlardan üçünü davalıya, beşini davalı ile aynı soyadını taşıyan kişilere satıldığı, yine takip dosyasındaki ihalede dava konusu takip borçlularına ait iki taşınmazın icra ihalesi sonucu davalı tarafından alındığı, borçlu ile davalının aynı ilçe, köy ve ciltte nüfusa kayıtlı olduğu, faaliyet yerleri farklı olsa da faaliyet alanlarının aynı olması gibi maddi ve hukuki olgular gözönüne alındığında davalının İİK’nun 280/1 maddesi kapsamında borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olduğunun kabulü gerektiği; yine borçlu vekilinin savunmasında diğer davalının satış bedelinin 25.000 TL’sini banka aracığıyla ödediğini, kalan 12.715,30 TL’nin de takip borçlusu şirketin borcuna mahsup edildiğini belirtiğinden diğer davalının da borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerektiğinden dava konusu tasarrufların İİK’nun 280/1 maddesi gereğince davacının alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekeceği-
2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre kiraya verilen taşınmazların da (6570 sayılı Kanunun 1. maddesinde öngörülen koşulları taşımaları halinde), 6570 sayılı Kanun kapsamında olacaklarının ve bunlara ilişkin kira sözleşmeleriyle ilgili olarak, ancak 7. maddede tahdidi olarak sayılan nedenlerden birine dayanılmak ve ilam alınmak suretiyle tahliyenin sağlanabileceğinin kabulü gerekeceği-
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, 1-Mahkemece, davacının 01.09.2009-31.12.2009 tarihleri arasındaki çalışma dönemi yönünden dava dışı ZHS İnşaat ve Elektrik Ltd. Şti. ile davalı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü arasında hizmet alım sözleşmesi bulunup bulunmadığı ve dava dışı ZHS İnşaat ve Elektrik Ltd. Şti. ile davalı Asel İnşaat Elektrik Ltd. Şti. arasında işyeri devri olup olmadığı hususlarında araştırma yapılmasının gerekip gerekmediği, 2-Davanın dava dışı ZHS İnşaat ve Elektrik Ltd. Şti.’ne ihbar edilmesinin ve dava dışı şirket ile hizmet alım sözleşmesi imzalanmış olması hâlinde işyeri şahsi sicil dosyasının getirtilerek davacıya haklarının ödenip ödenmediğinin tespit edilmesinin gerekip gerekmediği-
Davanın dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte açılmış sayılacağı- 7 günlük yasal süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılan ihalenin feshi davasının görülmesi gerektiği-
3 yıl süreli kira ilişkisi bulunan taraflar arasında Encümen kararı ile kira sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiğine ilişkin kararı davacıya ihtarname ile bildirilmesi üzerine davacı tarafından kiracılık sıfatının tespiti ile çekişmenin önlenmesi amacıyla dava açılmış olup, tespit davasının açıldığı tarihte davacının hukuken korunmaya muhtaç durumda olduğu ve dava açmakta hukuki yararının bulunduğundan işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, faiz başlangıç tarihi ve faiz oranı hususundadır...

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.