Tespit davalarının görülebilmesi için, güncel hukuki yararın bulunması (HMK. mad. 106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerektiği- Tespit davaları eda davalarının öncüsü olduğundan, eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığının kabul edileceği- Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından da re'sen gözetileceği ve hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Hakkındaki hüküm kesinleşmiş olan davalılar bakımından, mahkemenin yeniden yargılama yapması ve yeniden hüküm tesis ederek davalılara ilave sorumluluk yüklemesinin usuli kazanılmış hakkın ihlali mahiyetinde olduğu-
Mahkemece öncelikle miras bırakanın "net tereke" hesabı yapılıp sonra sabit tenkis oranı belirlenmesi için uzman bilirkişiden ayrıntılı rapor alınarak, sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Tebligatın tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı nazara alınmadan, borçluya yapılan ilanen tebligat işlemi hatalı olacağından, ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Dava dilekçesi tüzel kişi davalıya "işyerinde daimi çalıştığını beyan eden sekreter ............." şerhiyle tebliğ edildiği, şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığına dair beyanın alınmadığı, davalıya bu şekilde yapılan dava dilekçesi tebliğ işleminin usulsüz olduğu, davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek taraf teşkili sağlanmadan işin esası incelenerek sonuca gidilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekeceği-
Ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53/3. maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
8. HD. 09.03.2017 T. E: 1140, K: 3300-
İtirazın iptali davası-
Alacaklıya savunma hakkı tanınmasının yanı sıra; şikayete konu haczedilen alacakların çevre ve temizlik vergisi payı olduğu iddia edilmiş ise de, bu paraların gerçek niteliği, mahkemece duruşma açılarak ve şikayetin mahiyetine göre gerektiğinde bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Tebligata ilişkin mazbatada tebligatın Yasanın 21.maddesine göre yapıldığı yazılı ise de, tebliğ mazbatasında muhatabın adreste bulunmama sebebi tevsik edilmediği gibi komşunun isim ve imzası da alınmadığından ve imzadan imtina ettiğine ilişkin bir açıklama da yapılmadığından tebligatın usulsüz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.