«Müvekkilinin okur yazar olmaması nedeniyle bonodaki imzaların ona ait olmadığını» iddia eden borçlu vekilinin, ayrıca dosyaya sunulmuş olan bir protokolü de borçlunun imzaladığını bildirmesi halinde; icra mahkemesince borçlunun huzurunda imza örneklerini alınıp protokoldeki imza ile bu imzaların yöntemince bilirkişi aracılığıyla karşılaştırılmasının yapılması gerekeceği—
İtirazın iptali davası-
Uygulamaya elverişli imza ile inkar edilen imzanın karşılaştırılması sonucunda, hakimin, inkar edilen imzanın inkar eden tarafa ait olup olmadığı hakkında kesin bir kanaat sahibi olamazsa, o zaman, yazı yazdırma (istiktab) yoluna başvurabileceği- Mahkemece imzaya itiraz davasında ispat külfetinin altındaki alacaklıya emsal imzaların bulunduğu yerlerin bildirilmesi için süre verilip, tüm emsal imzalar toplanarak, çekteki keşideci imzasının karşılaştırılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece takip dayanağı senetlerden sadece biri üzerinde imza incelemesi yaptırılmasına rağmen diğer senetler içinde imza inkarı bulunduğu halde bu senetler üzerinde imza incelemesi yaptırılamadığı anlaşıldığından, mahkemece diğer senetler üzerinde de imza incelemesi yaptırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
6762 Sayılı TTK'nun 613. ve 6102 Sayılı TTK'nun 701. maddelerine göre, muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, bononun yüzüne atılan her imzanın aval şerhi olarak kabul edileceği, ayrıca avalin bir süreye bağlı tutulmadığı, keşide tarihinden sonra da verilmesinin mümkün olduğu, davacı şirketin avalist sıfatıyla davaya ve takibe konu bonodan dolayı borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İlâm niteliğindeki belgeye dayanan takibe ancak İİK. mad. 33’de öngörülen nedenlerle itiraz edilebileceği, «imza inkârı» bulunulamayacağı–
Borçlu-cirantanın, «cironun, şirket yetkilileri tarafından yapılmadığını» ileri sürmesinin «borca itiraz» sayılacağı—
Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi şart olup, hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınamayacak nitelikte olduğundan mahkemece davalıya ait olduğu usulünce tespit edilen mukayese imzaları esas alınmak suretiyle inkar edilen belgedeki imzanın davalı şirket yetkilisi eli ürünü olup olmadığının yeniden bilirkişi rapor alınmak suretiyle belirlenmesinin gerekeceği-
«Senetteki imzaların, şirketi temsil edenlere ait olmadığının, imzaların sahte olarak atıldığının» ileri sürülmesinin ‘imza inkarı’ sayılacağı–
İİK'nun 72/3 maddesinin 1. cümlesinin amir hükmü gereğince, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ve davacıların talebi de, takibin tedbiren durdurulması yönünde olduğundan, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.