Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde,borç bakiyesini belirtir para makbuzları dikkate alınarak, bu tarihe kadar olan ödemelerin mahsup edilmesi gerekeceği-
Davalı borçlunun itirazının kısmi itiraz olduğu değerlendirilmeksizin takip alacağının tamamı üzerinden inceleme yapılmasının doğru olmadığı-
İtirazın iptali-
Temerrüt faizine ilişkin TBK. mad. 120'nin görülmekte olan davalara da uygulanacağı-
Alacaklının lehine ilamda hükmedilen vekalet ücretinin tahsili için vekili vasıtasıyla takipte bulunmuş olması halinde bu icra takibinden dolayı alacaklının vekili lehine icra vekalet ücreti takdiri gerekeceği-
Bono bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile belirlenen bedele itibar olunacağı- Senet metninde ödeme miktarının yazı ile “birmilyonaltıyüz” rakamla “1.600.000“ yazıldığından, borca itirazın kısmen kabulü ile 599.400,00 TL ve bu kısma işlemiş faiz yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı alacağının 218.810,51 TL asıl, 3.229,61 TL işlemiş faiz olmak üzere 222.050,12 TL olduğu gerekçesiyle, anılan meblağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verildiği ve bu kararın onandığı-
Havale makbuzunda paranın borç olarak gönderildiğine dair açıklama bulunmaması halinde, ödünç ilişkisinin kanıtlanamamış olacağı-
Davacının imzası bulunmayan bordrolarda belirtilen fazla çalışma ücreti tahakkuk miktarlarının, "banka kanalıyla davacıya ödendiği" davalı işveren tarafından ispatlandığından, ödenen miktarların, fazla çalışma ücreti alacağı tutarından mahsup edilmesi gerektiği- Islah dilekçesi ile de davanın türünün değiştirilemeyeceği- Islah dilekçesinde talep edilen “yasal faiz” ifadesinin, 3095 s. K. m.1'de düzenlenen "yasal faiz" olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu ifadenin "yasadan kaynaklı faiz" olarak geniş yorumlanmasının, diğer faiz türlerinin yorumlanması yolunu da açarak kavram kargaşasına neden olacağı-Davacı, dava dilekçesinde talep edilen alacaklara ilişkin mevduat faiz talep etmişken, ıslah dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunarak ıslah edilen alacaklar bakımından faiz türüne ilişkin talebini değiştirme iradesini ortaya koyduğundan, ıslah dilekçesiyle artırılan miktarlar için ıslah tarihinden yasal faiz uygulanması, ancak 4857 s. İş K. mad. 34 gereğince, ödenmeyen ücret alacaklarına mevduata uygulanan en yüksek faiz oranın uygulanacağı hüküm altına alındığından, hükmolunan yasal faiz oranının en yüksek mevduat faiz oranını da aşmaması gerektiği- "Dava konusu alacakların İş Kanunundan kaynaklandığı ve anılan Kanunla faiz türünün düzenlendiği, bu faizin 4857 sayılı İş Kanunundan yani yasadan kaynaklandığı, dolayısıyla istenilen alacakların niteliğine göre en yüksek mevduat faiz oranının uygulanması gerektiği, ıslah ile yasal faiz istenilmesinin bu talebi sınırlamadığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Dava, kesinleşen takip sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada, temerrüt olgusunun gerçekleştiğinden bahisle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.