Borçlu-kiracının süresi içinde icra takibinin yetkisine itiraz etmemiş olması halinde, icra dairesinin yetkisinin kesinleşeceği ve alacaklı-kiralayanın bu icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine başvurarak, 'itirazın kaldırılması ve tahliye' isteminde bulunabileceği
Mudilerin off shore alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde off shore hesabına aktarma tarihi esas alınarak, daha önceden temyiz incelemesinden geçmiş dosyalar bakımından içtihadı birleştirme kararının, usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri olduğu gözetilerek, zamanaşımına ilişen temyiz itirazları konusunda bir değerlendirme yapılması ve davalı tarafça zamanaşımı hususunda bir temyiz sebebi ileri sürülmemiş olsa dahi, feri müdahil tarafından temyiz nedeni olarak getirilmek kaydıyla davalı yönünden zamanaşımı incelemesinin yapılması gerektiği- Dava konusu olay bakımından ceza mahkemesince banka yöneticilerinin eyleminin dolandırıcılık olarak nitelendirildiği gözetilerek uzamış ceza zamanaşımı süresinin bu suça göre belirlenmesi ve uzamış ceza zamanaşımı süresinin 10 yıllık zamanaşımı süresinden kısa olması halinde her halükarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin esas alınması, zamanaşımı durduran ve kesen sebeplerden davacı tarafça daha önce açılmış olan bir dava bulunması halinde zamanaşımı süresinin, o davanın kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl olarak kabul edilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, kaçak elektrik tahakkukundan kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...
İtirazın iptali davası-
3095 sayılı Kanun'un 2/2. maddesinde ''Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur." düzenlemesinin mevcut olduğu, bu düzenlemeye göre takip konusu alacağa 3095 sayılı Yasa'nın 2/2. maddesinde öngörülen avans faiz oranlarının uygulanmasının gerekeceği-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, itirazın iptali davası sonucu verilen kararda takibe kadar işlemiş faiz için karar verilmediği için takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa uyarınca %9 yasal faiz üzerinden hesaplama yapılmasının isabetli olduğu, ancak itirazın iptali davası sonucu hükmedilen icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti için henüz icra emri tebliğ edilmediğinden, bu kalemlerin yapılacak dosya hesabına dahil edilemeyeceği-
İtirazın iptali davası-
Kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağı, işletme gideri, su ve doğalgaz giderleri alacaklarının tahsili istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Dava konusu alacak, likit (bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte olduğundan ve davalı itirazında haksız çıktığından İİK' nın 67/2. maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve dava kabul edildiğinden davacı yararına hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca vekalet ücretine karar verilmesi gerekeceği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması olup, bu durumun hukuk düzeni tarafından korunmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.