Bir mahkeme kararının temyiz incelemesi sonucu Yargıtay tarafından bozulması ile o kararın bozulan bölümlerinin ortadan kalkacağı, bozulan ilamın infaz edildiği anlaşılmakta ise de; bozma ilamına uyularak yeniden verilen takibe dayanak ilam ile asıl alacak, vekalet ücreti ve yargılama giderleri artmış olup, bu durumda, borçlu tarafından önceki takip dosyalarında yapılan ödeme tarihi itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenip, anılan takip dosyalarında ödenen meblağların TBK.100, (BK'nun 84.) maddesine göre mahsubu yapıldıktan sonra, kalan bakiye asıl alacağın son icra takip tarihine kadar yasal faizi hesaplanmak suretiyle takip tarihi itibariyle toplam alacak miktarının belirlenmesi gerekeceği-
Takip alacaklısının bozma üzerine verilen kararı takip dosyasına ibraz ederek, bu ilama göre yeni bir icra emri çıkarması gerekirken, bu takipten feragat etmeksizin yeni bir takip başlatamayacağı–
Dosyaya bir örneği sunulmuş olan Ticaret Sicil Gazetesi içeriğinden, takip ve dava tarihi itibarı ile dava dilekçesinde “davalı” olarak gösterilen şirketin tüzel kişiliğinin olmadığı anlaşılmakla, tüzel kişiliği olmayan şirket aleyhine dava açılamayacağı-
Müdahalenin men’ine kararının infazı yönünden somut olaya uygulanması gereken İİK'nın 26. maddesi olup, anılan maddenin 1. fıkrasının göndermesi ile İİK'nın 24. maddesi gereğince, borçluya İcra Müdürlüğünce, örnek no:2 icra emri gönderilmesi gerekeceği- İcra takibine dayanak ilam, takip talebi ve icra emirleri birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar örnek no:2 icra emrinde ecri misil alacağının işleyecek faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş ise de, örnek no: 4-5 icra emrinde alacak kalemlerinin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsilinin talep edildiği görülmekle mükerrer talep bulunduğundan söz edilemeyeceği- Müdahalenin önlenmesine hükmedilen ilam, tahliyeyi ve teslimi de kapsadığından taşınır teslimine veya taşınmaz tahliye veya teslimine ilişkin örnek no:2 icra emrinin ilama aykırı düzenlendiğinden söz edilemeyeceği-
Davalıya yapılan hizmet bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında, dava konusun alacağın bilirkişi raporu ile belirlendiği ve likit (belirlenebilir) olmadığı anlaşıldığından icra inkar tazminatına karar verilmesinin yanlış olduğu-
Kredi üyelik sözleşmesinden kaynaklanan takipe yönelik itirazın iptaline-
Takip dayanağı bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının, İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen belgelerden biri ile ispatlanması gerekeceği - Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda işlemiş ve işleyecek faiz oranı ve miktarlarına itiraz ettiğinden, mahkemece, anılan itirazlar hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği -
İİK.'nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına yabancı para alacağının takip tarihindeki “TL” karşılığı üzerinden hükmedilmesi gerekeceği-
1086 sayılı H.U.M.K’nun 288.’nci maddesi(6100 sayılı HMK'nun 200.maddesi) gereğince davacı iddiasını ancak kesin delillerle kanıtlayabileceği-
Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Tebliğleri gereğince bankaların, uygulayacakları azami faiz oranlarını serbestçe tespit ederek, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirmek zorunda oldukları, bildirilen bu oranların bankaların mevduat kabulünde uygulayabilecekleri azami oranları olup, fiilen uyguladıkları oranlar ile farklılık gösterebileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.