Mahkemece, öncelikle icra emrinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediği konusunda değerlendirme yapılması, icra emrinin usulüne uygun düzenlendiğinin anlaşılması halinde, şikayete konu nafaka borcunun muhtıra tarihi itibariyle, borçlunun sunduğu ödeme dekontları da değerlendirilerek bakiye borcun Yargıtay denetimine imkan tanıyacak şekilde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak ek rapor düzenlettirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Şikayete konu dayanak ilamın ortadan kalkması sebebiyle şikayetin konusunun kalmadığı düşünülerek, konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan, taahhüdün geçerli olmadığı-
Taraflar arasındaki birleştirilen tapu iptali ve tescil, itirazın iptali davaları-
Kira sözleşmesinde kararlaştırılan gecikme zammı ile gecikme faizinin taraflar için bağlayıcı olduğu– (Not: 6098 sayılı yeni TBK.'nun 346. maddesinde 'kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine ilişkin anlaşmaların geçersiz olacağı' belirtilmiş olduğundan, bu içtihatlar artık geçerliliğini yitirmişse de; 6353 s. ve 04.07.2012 tarihli K. mad. 53. maddesi ile değiştirilen geçici madde 2'de "kiracının TTK.'da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu iş yeri kiralarında, 11.01.2011 tarihli ve 6098 s. TBK.'nun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354'üncü maddeleri 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanmayacağı", kabul edilmiş olduğundan, maddenin kapsamına giren kiralık yerlerde eskiden olduğu gibi kira sözleşmelerine konulan "ceza koşulları" geçerliliğini sürdürecektir.)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İİK.nun 84.maddesi uyarınca, yapılan kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerekeceği-
İtirazın iptali davalarında icra dosyası kapsamı dışına çıkılarak hüküm kurulması mümkün değilse de, HMK. mad. 180 uyarınca, davanın tamamen ıslahı mümkün olduğundan, davacının, davasını tamamen ıslah ederek davasına bilirkişi tarafından belirlenmiş ve icra dosyasında takibe konu tutarı aşan miktar üzerinden alacak davası olarak devam edebileceği, itirazın iptali davasında kısmen ıslah suretiyle icra dosyasında takibe konu tutar aşılarak talepte bulunulamayacağı- Dava konusu işçilik alacaklarına hak kazanma durumu yargılama sonucu belirlenmiş olduğundan, alacağın likit olmadığı, bu durumda, davacının icra inkar tazminatına dair talebinin reddi gerektiği-
Hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerden herbiri hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerekeceği, asıl ve yardımcı taleplerden biri hakkında unutma nedeniyle olumlu veya olumsuz hiçbir karar vermemiş olması halinde hakkında karar verilmemiş olan talebin, zımnen reddedilmiş sayılmayacağı, çünkü, bu talep hakkında olumlu olumsuz bir kararın olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.