İşyeri sigortası poliçesi kapsamındaki işyerinde meydana gelen hasar sebebi ile dava dışı sigortalısına ödenen tazminat bedelinin rücuen tahsili talebine ilişkin davanın -davada kira ilişkisine dayanıldığından- sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararların, TBK hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplandığı, kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemelerin, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilip, zarar veya tazminattan indirilemeyeceği, hesaplanan tazminatın; miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılıp, azaltılamayacağı- Somut olay değerlendirildiğinde; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 s. TBK'nın 55. maddesinin emredici hükmünün kamu düzenine ilişkin olduğu, gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanması gerektiği, kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği dikkate alındığında eldeki davada bozma kararına uyulmakla davalılar yararına usuli kazanılmış hakkın gerçekleşmesine engel olacak istisnai bir durumun bulunduğu-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Davacının dayandığı sigorta poliçesinin taraflarının davalı A.... Sigorta A.Ş. ve antrepo sahibi Ö.....Zeytincilik ve Gıd. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, poliçe lehtarının davalı Ö...... Zeytincilik ve Gıd. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle sorumluluk sigorta poliçesinin varlığından söz edilemeyeceği, bu poliçeye dayalı olarak davacı tarafından davalı sigorta şirketine yönelik dava açılamayacağı, davacının alacağı temlik aldığına dair belge ibraz edemediği gerekçesiyle aktif husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Davacı alacaklının 18/11/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 31.860,00 TL kira ve 141,41 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin davalı borçluya 20/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiği, dosyadaki ihtarlı ödeme emrinde yasal ödeme süresi 30 gün olarak belirtildiği, davacı tarafça tahliye istemli dava, İİK'nun 269/1 yollamasıyla TBK'nun 315. maddesi uyarınca, yasal 30 günlük ödeme süresi beklenmeden 09/12/2015 tarihinde açıldığından Mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Borçlu itirazı ile bağlı olup itirazını genişletemeyeceği-
Türk Borçlar Kanunu'nun 117. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusunun ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olacağı-Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yoksa anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak icra takibi var ise takip tarihinden, yok ise dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekeceği-Dava konusu olayda, davacı icra takip tarihinden önce ihtarname çekerek davalıyı temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmediğinden, davacının işlemiş faizi talep etmesine olanak olmadığından, mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek icra takibinde talep edilen işlemiş faizin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık konusu taşıma ücretlerinin tahsiline ilişkin olarak yapılan icra takibinden önce davacı tarafından davalıya 18/10/2012 tarihli ihtarname gönderilmiş, bu ihtarname 23/10/2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup ihtarname ile dava konusu alacağın ödenmesi için davalıya 7 günlük süre verildiği gözetildiğinde, davalı tarafın 31/10/2012 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşıldığından, mahkemece, davalı aleyhine temerrüt tarihinden takip tarihine kadar faiz alacağına da hükmedilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.