Kira sözleşmesinde kira bedelinin yabancı para olan EURO olarak ödenmesi kararlaştırıldığından bunun tahsiline yönelik takibe itirazın kaldırılmasına karar verilerek icra inkar tazminatının ise Türk parası cinsinden belirlenmesi gerektiği-
Feri borç olan faiz borcunun akıbetinin asıl alacağa bağlı olduğu, aile mahkemesince hükmedilen asıl alacak hakkında tahsil edilmiş olduğuna göre, davacının ilk davadaki faiz hakkının karar tarihinden borcun icra takip dosyasına yatırıldığı tarihine kadar işleyecek kısım için devam ettiği, icra takibine dosya borcu yatırıldıktan sonraki döneme ilişkin faiz hakkının bulunmadığı-
Somut olayda sanığın ciranta olarak borçlu sıfatıyla hakkında yapılan takip esnasında 20/12/2018 tarihli taahhütnamede takip çıkışına %10 oranında çek tazminatı dahil edilerek vekâlet ücreti, tahsil harcı, işleyen ve işleyecek faiz hesabı yapılmış olduğu anlaşılmakla, kanun hükmünde yer almayan cirantaların çek tazminatından sorumlu olmayacağı gözetilmeden verilen mahkumiyet kararının isabetli olmadığı-
Mahkemece verilen hükümde, davalı şirketin asıl alacak ve işlemiş faiz alacağından poliçe limiti uyarınca sorumlu olacağı belirtilmiş olmasına rağmen, poliçe limitinin ne miktarda olduğunun belirtilmemesi, davalının sorumlu olduğu miktarın tespiti açısından sorun oluşturacağı gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulduğu, mahkemece sorumluluk miktarının açık ve anlaşılır biçimde tespit edilmesi için yapılması gerekenin, davalı şirketin komşu sorumluluk poliçe limiti belirtilerek sorumlu tutulması olduğu-
Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği- Somut olayda taahhütnamede faiz belirtilmiş ise de, bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu ve taahhüdün geçerli olmadığı anlaşıldığında taahahüdü ihlal suçunun unsurlarının oluşmadığı-Nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç olmak üzere alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsinin uygulanmayacağı- Taahahüdü ihlal suçunun oluşumu için, takip tarihindeki asıl alacak miktarının brüt asgari ücretin üstünde olması gerektiği ancak somut olayda takibe konu olan asıl alacak miktarının 2018 yılı ikinci yarısı için belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kaldığı anlaşılması halinde sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği-
Yabancı para alacağı içeren bonoya dayalı olarak yapılan takiplerde, alacaklının “Devlet Bankalarınca yabancı para ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranına göre” faiz isteyebileceği-
E.tmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat istemlerine ilişkin açılan davada, taraflar arasındaki çekişmenin, davalı tarafından kullanılan deponun davacıların maliki olduğu bağımsız bölümün eklentisi olup olmadığı, hangi deponun nerede olduğunun belirlenmesi noktasında toplandığı- Mahkemece kendi içinde çelişen raporlardan birine itibar edilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulduğundan, yerinde yeniden keşif yapılarak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığı ile binanın tasdikli projesi uygulanmak sureti ile çekişmeli deponun 49 nolu depo olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gibi, davalı yargılama aşamasında depoyu boşalttığını bildirdiği halde, davalının kullanımındaki depo 49 nolu depo ise elatmanın önlenmesi istemi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Davacı tarafından ileri sürülen ihalenin feshi sebeplerinin gerekçesiyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Paraya çevirme masraflarının, öncelikle satış bedelinden alınarak bunları yapan alacaklıya ödenmesi gerekirse de, dosya alacaklısının, yaptığı masrafları, borçludan talep hakkından vazgeçmesi halinde, istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Belirsiz alacak davasında davacının talebini arttırmasına ilişkin dilekçesi ıslah niteliğinde olmayıp, dava değerinin belirlenmesine yönelik olup eksik harcın tamamlandığının da dosya kapsamıyla sabit olduğu; hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinden davacıların miras paylarına isabet eden değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.