Kira alacağının tahsili için tahliye istekli olarak yapılan icra takibine itirazın iptali ve tahliye istemi-
Kıdem tazminatı için mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olması gerekeceği-
İcra takibinin dayanağı olan çek zaman aşımına uğrayıp kambiyo vasfını yitirdiğinden, temerrüt faizinin başlangıcının çekteki keşide tarihi değil, borçlunun temerrüde düşürüldüğü tarih olacağı-
Borçlular aleyhine başlatılan icra takibi dayanağı ilamda, borçlular aleyhine maddi ve manevi tazminata ve her iki tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiği, ilamın maddi tazminat ve faize ilişkin kısımlar yönünden bozulduğu, alacaklının talebi üzerine, icra müdürlüğünce manevi tazminat alacağı yönünden takibin devamına karar verildiği anlaşıldığından, dayanak ilamın hüküm fıkrasında alacaklılar için hüküm altına alınan manevi tazminatla ilgili olarak, hükmün ayrıca belirlenen nisbi vekalet ücretinin de manevi tazminatın fer-i olarak bozma kapsamı dışında kaldığının kabulü gerektiği ve bu miktar için de, takibe devam olunması gerektiği-
Her ne kadar davalı cevap dilekçesinde ödeme belgesi ibraz etmemiş ise de ödeme belgesi borcu sona erdiren özelliği nedeniyle yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden, davalının temyiz dilekçesine ekli Nisan ve Mayıs aylarına ait ödeme dekontu davacıya sorulup, beyanı alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulması gerekeceği-
Davacı ile davalı Dati D.ciler Ataköy Turizm ve İnş. A.Ş. arasında akdedilen anonim şirket hisse devir sözleşmesi kapsamında 2004 yılı karının davacıya ait olduğu iddiasına dayalı alacak istemi-
İİK. md. 72 'ye göre borçlunun icra takibi kesinleştikten sonra borcunun bulunmadığının ispatında hukuki yararı olması ve bu nedenle menfi tespit davası açabileceği-
İİK.nun 16/2. maddesinde, bir hakkın yerine getirilmesinden kaynaklanan şikayetler süre ile sınırlandırılmamış olup; istem ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK.nun 16/2. maddesi kapsamında değerlendirilip şikayet konusu asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden takibin iptaline karar verilmesi yerine şikayetin süreden reddinin isabetsiz olacağı-
Davalı tarafça, yapılan işler kapsamında avans ödemeleri yapıldığı iddia edilmiş ve taraflar arasındaki sözleşmelerle bu husus teyid edilmesine rağmen belirlenen ücretten avans ödemelerinin sonuç ödemeden mahsup edilmemesinin hatalı olduğu-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye hak ediş bedeli alacağına ilişkin itirazın iptali istemine ilişkin uyuşmazlıkta; bölge adliye mahkemesince davalı vekilinin istinaf dilekçesinde işlemiş faiz yönünden itirazının bulunmadığı gerekçesiyle bu iddiasını değerlendirmemiş ise de, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde işlemiş faiz yönünden itirazının bulunduğu, bu faiz yönünden yapılan temyiz itirazı incelendiğinde, davalı tarafın davacı tarafa bakiye iş bedeli alacağı yönünden ihtarname gönderdiği ve davalı tarafın temerrüde düşmüş olduğu, asıl alacağa işlemiş faiz yönünden hesaplama yapılırken davalının temerrüde düştüğü tarih ile takip tarihi arasında hesaplama yapılması gerekirken, temerrüde düşürülme tarihi dikkate alınmadan hüküm verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.