Davacının, davalı hakkında giriştiği icra takibine ilişkin ödeme emri davalıya tebliğ edilmeden davalı ödemede bulunmuştur. Bu durumda davalı borçlunun anılan ödeme için takip masrafları yönünden sorumluluğunun tayin ve tespiti gerekirken, bu husus gözetilmeden karar oluşturulmasının bozmayı gerektireceği-
İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
Trafik kazası sonucunda vefat nedeniyle ödenen destekten yoksun kalma tazminatının rücuan tazminine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Davacı borçlu, menfi tespit davasında dava dilekçesinde açıkça, başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş, bu icra dosyasında takip konusu yapılan ayların davacı kiracının bildirdiği tahliye tarihinden önceki aylar olduğu görülmüş olup davacı kiracı hakkında davalılar tarafından başlatılan takip nedeniyle ve bu takip talebinde talep edilen aylar kira paraları itibariyle kiracının borçlu olup olmadığı araştırılıp, varsa ödemeler mahsup edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
«Kısa karar»la, «gerekçeli karar» arasında çelişki bulunması halinde -10.4.1992 T. ve 7/4 sayılı İçt. Bir. K. gereğince- çelişkinin giderilmesi için, eski kararla bağlı olmaksızın yeniden karar verilmesi için, icra mahkemesi kararının bozulması gerekeceği–
Temyizen incelenmesi istenen karar, her ne kadar 1.250,00 TL aylık ve 15.000,00 TL yıllık kira bedelli taşınmaza yönelik örnek 13 takibe yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye talebine ilişkin olsa da davalı/borçlu tarafından yasal süresi içerisinde 23.12.2022 tarihli yapılan itirazında ayrıca ‘faiz oranına’ da itiraz edildiği, dolayısı ile anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.