Uyuşmazlık; dava konusu kaza sonrasında 18.03.2011 tarihli tutulan iki ayrı tutanağın birinde “kaza nedeniyle etrafa dağılmış vaziyette bulunan tüm malzemelerin davacı şirket müdürüne teslim edildiğinin” yazılması, diğerinde ise “aracın ve içerisindeki malzemelerin araç sürücüsüne teslim edildiğinin yazılması, ayrıca araç sürücüsünün ifadesinde “kaza sonrası tüm malzemelerin hasara uğradığını” beyan etmesi karşısında taşınan malzemelerin tamamının hasara uğrayıp uğramadığı noktasında araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır..
4. HD. 22.05.2023 T. E: 3153, K: 6764
Davacının hangi sigorta poliçesine dayalı olarak ödeme yaptığı; dava dışı ...AŞ'nin davacının sigortalısı olup olmadığı; esasen taşıyan olan dava dışı ... AŞ'nin sigortacısı olan davacının düzenlediği nakliyat abonman sigorta poliçesinin kapsamında kalan bir taşıma olup olmadığını; yani bu poliçe hükümlerine göre sigortalısının alt taşıyanı sayılan davalılara rücuen tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı karar yerinde tartışılmadan, diğer bir ifade ile davacının aktif husumet ehliyetinin bu yönüyle bulunup bulunmadığı araştırılmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Cismani zarar nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi tazminat istemi-
9. HD. 08.11.2010 T. E: 36834, K: 32051-
Limited ortaklığın borcundan dolayı ortakların doğrudan doğruya takip edilemeyeceği–
Doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü aracın SPK kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmadan TTK kapsamında pay addoluncağı; bu ortaklıklara yapılan ödemelerin pay karşılığı yapılmış kabul edileceği ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılacağı- Davalı şirketlerin pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan halka açık ortaklık statüsünde olmakla birlikte söz konusu şirketlerin paylarının borsada işlem görmediği nazara alındığında taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin ve kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesi gerektiği-
6644 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile HMK'nın 109/2. maddesi yürürlükten kaldırılmış olup, anılan yasal değişiklikte, yürürlükten kaldırılan maddenin zaman bakımından uygulanması ile ilgili bir düzenleme bulunmadığından, usul kanununda yapılan değişikliğin derhal uygulanması gerekeceği-
Davalı borçlu dava konusu edilen taşınmazı devrettikten sonra taşınmazda oturmaya devam etmişse de, 17.08.2018 tarihinde taşınmazı devralan 3. kişi davalı H. O. ile davalı borçlunun eşi S. S.arasında kira sözleşmesinin düzenlendiğinin, 18.07.2018 tarihinde S.S.' nin H. A.Ş. hesabından davalı H. O.'nun hesabına 13.200,00 TL 1 yıllık kira açıklamasıyla ödeme yaptığının ve ödeme tarihinin davacının icra takibinde 16.08.2018 tarihinde yaptığı hacizden önce olduğu anlaşıldığından "davanın reddine" ilişkin kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.