6644 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile HMK'nın 109/2. maddesi yürürlükten kaldırılmış olup, anılan yasal değişiklikte, yürürlükten kaldırılan maddenin zaman bakımından uygulanması ile ilgili bir düzenleme bulunmadığından, usul kanununda yapılan değişikliğin derhal uygulanması gerekeceği-
Davalı borçlu dava konusu edilen taşınmazı devrettikten sonra taşınmazda oturmaya devam etmişse de, 17.08.2018 tarihinde taşınmazı devralan 3. kişi davalı H. O. ile davalı borçlunun eşi S. S.arasında kira sözleşmesinin düzenlendiğinin, 18.07.2018 tarihinde S.S.' nin H. A.Ş. hesabından davalı H. O.'nun hesabına 13.200,00 TL 1 yıllık kira açıklamasıyla ödeme yaptığının ve ödeme tarihinin davacının icra takibinde 16.08.2018 tarihinde yaptığı hacizden önce olduğu anlaşıldığından "davanın reddine" ilişkin kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı-
Davalı 3. kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu anlaşıldığından, dava konusu tasarrufun 6183 s. AATUHK. mad. 30 uyarınca iptale tabi olduğu- Davalı 3. kişi, dava konusu taşınmazı elinden çıkardığı tarihteki değeri konusunda bilirkişilerden ek rapor alınarak, belirlenecek bu değerin tazminat olarak ve faizsiz davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, taşınmazın sonraki tarihli değerinin hükme esas alınması, tazminata faiz uygulanması ve hakkındaki takip devam eden borçlunun da bu tazminattan davalı 3. kişi ile müşterek müteselsilen sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu- 6183 s. K.'un uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-
İcra müdürünün sorumluluğunda ve bizzat kendisi tarafından gerçekleştirilen işlemler nedeniyle, onun kararlanın, kontrol ve denetim imkânı bulunmayan yardımcısının bir kusuru bulunduğunun kabul edilemeyeceği-
Müteselsil kefil olarak imzalanan sözleşmede açıkça teminat mektubunun bedelini depo etme yükümlülüğü bulunmayan kefilin bankanın depo talebinden sorumlu olmadığı- Tazmin edilmeyen teminat mektubunun bedelinin depo edilmesinin borçlusunun kefil değil; lehine teminat mektubu verilen asıl kredi borçlusu olduğu-
Keşif yapılarak davacının yaptığı işin belirlenmesi, asıl iş kapsamında çalıştırılıp çalıştırılmadığının, davalı tarafından diğer davalıya yüklenen, ihale edilen bir hizmet bulunup bulunmadığı, kanuni yükümlülüklerden kaçınmak için davacının diğer davalı üzerinden sigortalı gösterilip gösterilmediğinin tespit edilerek, ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerince hazırlanan inceleme raporundaki muvazaa tespitine karşı İş Mahkemesinin dosyası ile muvazaa tespitine itiraz nedeniyle dava açılmış olup verilecek karar bu davanın da esasını etkileyeceğinden bu davanın neticesi de beklenip tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
01/07/2013 tarihinde davalıdan araç satın aldığını, 27.02.2014 tarihinde ekspertiz yaptırdığını ve aracın sol arka kapısında boya yoğunluğu olduğunun tespit edildiğini bu durumda aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini aksi halde bedel iadesi veya semen tenziline-
Dosyaya sunulan uzman görüşlerinde ve bilirkişi raporu ile tespit edilen görüşlerin aksine tespit ve görüşler ileri sürülmüş olup, bilirkişi raporu ile uzman görüşlerinin ciddi şekilde çelişmesi halinde, alınan bilirkişi raporu ile uzman görüşleri arasındaki çelişkinin giderilmesi yönünden de mahallinde keşif yapılıp yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması yerine esaslı itiraza uğrayan rapora dayanılarak uzman görüşü kararda gerekçeli olarak değerlendirilip tartışılmadan karar verilmiş olmasının da doğru olmadığı- Davacı dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde talep ettiği alacağın hangi kalemlerden kaynaklandığını belirtmediği gibi miktarlarını da göstermediği, bu durumda, mahkemece öncelikle davacıya dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde talep ettiği alacakları hangi kalemler için istediği ve miktarlarının ne olduğu açıklattırıldıktan sonra, gerçeğin ortaya çıkması için yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, yüklenici tarafından inşa edilen 17 adet blokta yönteme uygun karot deneyleri ve beton test çekici deneyi yaptırmak ve numuneler alınmak suretiyle ve gerektiğinde inşaatın diğer teknik yöntemlerle incelemesi yapılarak, labaratuvar ortamında gerekli testler de yaptırılarak, yüklenici tarafından yapılan inşaatlardaki beton kalitesinin sözleşme ve tasdikli projesine, 1998 yılı deprem yönetmeliğine uygun olup olmadığı, binaların güçlendirilmesinin gerekip gerekmediği, güçlendirme yapılması suretiyle beton kalitesinin yükseltilmesinin mümkün olup olmadığı, güçlendirme gerekiyor ise yapılması gereken masrafların yine 1998 yılı deprem yönetmeliğindeki kriterler nazara alınarak hesaplattırılması, dosya kapsamındaki tüm belgelere göre davalı yüklenicinin bilirkişi kurulu raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesindeki ayrıntılı ve teknik nitelikli itirazları incelenerek ve yine yüklenici şirket vekilince sunulan iki ayrı uzman görüşü de tartışılıp, davadaki alacak kalemleri konusunda gerekçeli ve Yargıtay ve mahkeme denetimine elverişli rapor alınması, bu rapora esaslı ve hukuken geçerli itiraz olduğu takdirde ek rapor alınarak bu itirazların karşılanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.