Haczedilmezlik şikayetinin, yedi günlük süreye tâbi olduğu ve bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı- Borçlunun, en geç, vekilinin icra takip dosyasına suret harcı yatırılarak vekaletname sunduğu tarihte şikayet konusu haczi öğrenmiş olacağı-
Bozma üzerine devam eden yargılama sırasında, şikayete konu meskendeki miras hissesinin, 19/10/2016 tarihinde borçlu tarafından alacaklılara devredildiği, alacaklıların da taşınmazı 24/07/2018 tarihinde üçüncü bir kişiye devrettiği, dolayısıyla bu durumda şikayetin konusunun kalmadığı anlaşıldığından, mahkemece, şikayetin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi haczedilemeyeceği ancak borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşının çiftçilik olması gerektiği, asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapmasının, emekli maaşı almasının çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmadığı; borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, mahkemece, borçlunun halen oturduğu yerde yıllık geçinebileceği miktarın belirlenip, şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlarından elde ettiği gelir hesaplanarak ve taşınmazların değeriyle orantılı gelir elde edilip edilmediği belirlenerek, borçlunun geçimine yetecek kadarı üzerinden haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun birden fazla taşınmazının bulunması meskeniyet şikayetine engel teşkil etmezse de, bunlardan ancak biri yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
Meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkının olmadığı-
Talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği, yani böyle hallerde İİK.nun 79. maddesi hükmünün uygulanamayacağı-
Mahkemece, öncelikle; tapudan şikayete konu taşınmazlara ilişkin ipotek akit tabloları getirilmek suretiyle, inceleme yapılması, sonrasında ise zirai bilirkişi ve kadastro bilirkişisinin de katılımıyla keşif yapılarak detaylı bilirkişi raporu düzenlettirilip, borçlunun ziraat ile meşgul olup olmadığı ilgili kurumlardan araştırılıp, çiftçilik mesleğini icra ettiği tespit edildiği takdirde, yıllık geçinebileceği miktar belirlenerek şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlarından elde ettiği gelir emekli maaşı da dikkate alınarak tespit edilip, haczedilen tarla vasfındaki taşınmazların kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olup olmadığı ya da ne kadarının zorunlu olduğu belirlendikten sonra ve her halükarda, haline münasip evin tespiti için gereken araştırma da yapılmak suretiyle elde edilen tüm veriler birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafından borçlu hakkında takip işlemi yapılmış olmasına, davacının davalı borçlunun adına kayıtlı dava konusu taşınmazlardaki hissesi ile miras paylarını çocukları olan diğer davalılara devretmesine, davalı tarafından ileri sürülen istinaf sebeplerinin İİK 265. maddesinde belirtilen sebeplerden olmamasına ,tasarrufun iptali davasının ön koşullarının oluşup oluşmadığı hususunun mahkemece yapılacak yargılamada sırasında değerlendirilmesi gereken hususlardan olup davanın esasını ilgilendirmesine, davalılar arsındaki akrabalık nazara alındığında İİK 281/2 ve devamı maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının somut olayda bulunduğuna göre, dosya kapsamına, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre mahkemesince ihtiyati haciz kabul kararına yönelik olarak yapılan itirazın reddine ilişkin kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu- Öte yandan davalılar vekili teminatın düşük olduğunu, icra takibinin 275.239,88 TL miktar ile açıldığını, bu miktar üzerinden teminat alınması gerektiğini ileri sürmüş ise de, eldeki dosyada davacı alacak miktarını 10.000,00 TL olarak belirtilmiş ve mahkemesince bu miktar üzerinden %15 tutarında teminat alınmıştır. Söz konusu teminat davanın kısmi dava olarak açılıp, bu aşamadaki değerine göre yerinde olmakla birlikte ileride dava değerinin arttırılması ile birlikte teminat miktarının da arttırılması mümkün olduğundan bu aşamada teminata ilişkin yapılan istinaf talebinin de reddi gerektiği-
İcra takibine dayanak ilamın katkı payı alacağına ilişkin olması halinde, İİK. mad. 82/son gereğince, alacağın konusu evin bizzat bedelinden kaynaklandığından meskeniyet iddiasının dinlenilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.