Taraflar arasında imzalanan 10/02/2008 ve 27/11/2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca davalı banka tarafından değişik adlar altında kesilen masraf, komisyon ve ücretlerin tahsili istemi-
Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılacağı (TTK. mad. 19/2)- Temlik alan temlik eden yerine geçecek ve temlik edenin bütün haklarına halef olacağından, alacağın temlikinin, %126 olarak itiraz edilmeksizin kesinleşmiş olan faiz oranının uygulanacak faiz oranının belirlenmesinde sonuca etkili olmayacağı- Takibe dayanak kredinin ticari kredi olması halinde, TTK. mad. 8/1 uyarınca, ticari faizin serbestçe belirleneceği ve bu durumda Tüketici Kanunu ve Borçlar Kanunu uygulanamayacak olup, takip talebinde belirtilip itirazsız kesinleşen %126 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerektiği-  Takibe dayanak kredi sözleşmesinin Tüketici Kanunu kapsamında olması halinde; TTK. mad. 8/3  ve 6502 s. K. mad. 8/2 uyarınca bu krediye uygulanacak faiz, ticari faiz değil yasal faiz olacağından, bu durumda takip tarihi itibariyle uygulanması gereken -06.03.2003 tarihli 4822 s. K. mad. 15 ile değişik- 4077 s. K. mad. 10/f uyarınca takibe işleyecek faizin, kredi sözleşme faizinin %30'unu geçemeyeceği, 4077 sayılı K. 6502 s. K. ile yürürlükten kaldırılmış olup (yürürlük: 01.06.2014) yeni Tüketici Kanunu'nunda önceki 4077 s. K.'nun 10/f. maddesine benzer bir düzenleme olmadığı  ve bu durumda TBK. mad. 88 ve 120 hükümlerinin tüketici kredisinde de uygulanacağı ve TBK'nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihine kadar 4077 sayılı Kanun'nun 10/f maddesine göre belirlenecek faiz oranının, bu tarihten sonra ise, TBK'nın 120. maddesinde belirlenen faiz oranı üzerinden faiz hesabı yapılması gerektiği- Takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesi fotokopisinde, kredinin tüketici kredisi niteliğinde olduğuna ilişkin bir açıklama yer almayıp mahkemece öncelikle, takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesinin tüketici kredisi niteliğinde olup olmadığının ilgili bankadan kredi sözleşmesi aslı getirtilmek suretiyle belirlenmesi ve kredi sözleşmesinin niteliğine göre gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerektiği-
Genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesine dayalı istirdat istemi-
Kesinleşen Tüketici Hakem Heyeti kararının İİK 38. maddesinde belirtilen ilam niteliğini haiz belge niteliğinde olduğu, bu belgeye istinaden icraen infaz edilen alacak nedeniyle istirdat davası açılamayacağı-
Kredi kullanan taraf tacir de olsa, kredinin erken kapanması nedeniyle alınan komisyonunun hakkaniyete uygun olması gerektiği- Mahkemece, diğer bankalardan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken ödenmesi halinde uyguladıkları faiz oranlarının sorulması, davalı bankanın uyguladığı erken kapama komisyonu oranının ve tahsil edilen erken kapama ücretinin kredi sözleşmesinde yer alan hükümlere uygun olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği-
Ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında, alacak miktarının kredi sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak hesaplanması gerektiği, TBK'nun 88 ve 120. maddeleri dikkate alınarak yapılan bilirkişi incelemesine göre hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
İtirazın iptali davası-
Davacıdan tahsil edilen kredi tahsis ücreti, akdi faiz, faizin % 5 BSMV'si, erken ödeme komisyonu % 5 BSMV'si, evrak masrafı ücretlerinin Emsal Banka Uygulamalarıyla orantılı olduğu, bu kesintiler ile ilgili mevzuata aykırılık bulunmadığı, dava konusu kredinin ticari kredi olduğu, TBK'nın 20-25. madde hükümlerine ilişkin genel işlem koşullarına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın isabetli olduğu-
Mahkemece, yasa hükümlerine uygun şekilde tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, gerekçe ile hüküm çelişkisi içermeyen, kendi içinde tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulmak gerekirken Anayasa, mülga HUMK’nın 388 ile 6100 sayılı HMK'nın 297 ve 298. maddelerinde belirtilen unsurlardan yoksun, maddi olaya uygun düşmeyen, talep, gerekçe ve hüküm çelişkisi içeren karar verilmesinin doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.