Şikayetçi borçlu şirkete satış ilanının "tebliğ evrakı adreste işyeri yetkilisi olduğunu beyan eden ehil ve reşit olan ................ imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 13.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup, Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere ............. Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle borçlu şirket yetkilisinin adı geçen kişi olmadığı, borçlu şirket yetkilinin hangi sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olup olmadığı tespit edilmediğinden satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
.............. tarihli satış kararında; "satışa çıkarılacak mal ilanının .............. Belediye Başkanlığı ilan panosu ile adliye divanhanesine asılmak sureti ile yapılmasına, satışa konu mahcuzların menkul olması nedeni ile gazete ilanına yer olmadığına" karar verildiği, satışa alacaklı dışında katılım olmadığından ihaleye yeterli katılımın olmadığı, yapılmış olan ilanların gerekli talep ve talibi artırmadığı, satışa konu menkullerin her yöreden alıcısı çıkabilecek niteliğe sahip olduğu anlaşıldığından, icra müdürünün gazete ilanına yer olmadığı yönündeki takdir hakkının denetlenmesi gerektiği ve taşınırların niteliğine göre satış ilanının gazete ile ilan edilmesinin alakadarların menfaatine uygun olacağı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince bu nedenlerle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Şartnamede muhammem bedelin (kıymetin) yabancı para ile gösterilmesi ve ihalenin ABD Doları ile yapılmasının, ihalenin feshini gerektireceği—
Satış ilanı tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istendiği, ancak; muhatabın tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tevsik edilmediği, tebliğe çıkaran merci dışında tebligat üzerinde iki imzanın bulunduğu oysaki beyanı alınan (ve imzadan imtina ettiğine dair şerh düşülmeyen) komşu, tebligatı teslim alan muhtar ve tebliğ memurunun imzası olmak üzere üç imzanın bulunması gerektiği, tebliğ memurunun ad–soyadının tebligat zarfında yazılı olmadığı dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Artırma bedelinin taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin en az %50'sini bulmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılamasının zorunlu kılındığı-
BK’nın 336. ve İİK’nın 270 inci maddelerinden bahisle, hapis hakkı için defter yapılması geçici hukuki koruma niteliğinde olup defter yapılması sırasında taşınırların değerinin belirlenmesinin, takipten sonra satışa hazırlık için yapılan kıymet takdiri ile aynı nitelikte olmadığı, alacaklının hapis hakkının “İşlemiş bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira bedeli” ile sınırlı olduğu, bu sınırın aşılıp aşılmadığının tespiti için kıymet takdiri yapıldığını, bu bakımdan alacaklı tarafından taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildikten sonra icra müdürlüğünce satışa hazırlık için taşınırların kıymet takdirinin yapılması gerektiği, takipten sonra kıymet takdiri yapılmadığına göre borçlunun defterde belirtilen değerlerin hatalı olduğuna yönelik şikayetinin reddine ilişkin .............. İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile kıymet takdirinin kesinleştiğinin söylenemeyeceği, takip konusu taşınırların kıymet takdiri yapılmadığından İİK’nın 150/f maddesi uyarınca alacaklıya geçici rehin açığı belgesi verilmesi koşullarının oluşmadığı-
12. HD. 02.11.2023 T. E: 5063, K: 7063
“Esaslı hata” nın somut olayda gerçekleşmiş olup olmadığının, iş hayatındaki objektif iyiniyet kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerekeceği–
12. HD. 23.11.2023 T. E: 5181, K: 7762
Fesih istemine konu olan ihalede satılan bağımsız bölümün muhammen bedelinin ve satış bedelinin 25.000TL olduğu, ikinci bağımsız bölümün muhammen bedelinin 10.000TL satış bedelinin ise 15.610TL olduğu, üçüncü bağımsız bölümün muhammen bedelinin 14.000 TL satış bedelinin ise 16.110 TL olduğu, bir diğer bağımsız bölümün muhammen bedelinin 10.000 TL satış bedelinin ise 17.910TL olduğu, ilk bağımsız bölümün satış bedelinin muhammen bedele eşit, diğer üç bağımsız bölümlerin satış bedellerinin ise muhammen bedellerin üzerinde olduğu, bu nedenle, bu bağımsız bölümler yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
İhalede taşınmazın daha düşük bedelle satılmasında alacaklının kusuru bulunmadığından yapılan ihalenin usulüne uygun olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.