İbranamedeki imzanın davalının eli ürünü olmadığı, sözleşmedeki imzanın davacının eli ürünü olduğundan, menfi tespit davasının reddine, davalının tazminat isteminin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi gerekeceği, bu beyanların diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekeceği-
İbraname veren alacaklının takibe devam etmesi nedeniyle kötü niyetli sayılması gerektiği gözetilerek İİK’nun m.72/5 hükmü uyarınca davacı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Davalının, ibranameye dayanarak savunmada bulunmuş ise de; davacı işten 18.1.2002 tarihinde ayrılmasına rağmen, 22.1.2002 tarihli dilekçeyle kıdem, ihbar ve bakiye izin ücreti alacağının yatırılmasını işverenden istediği, böylelikle anılan alacaklarını alabilmek için ibranameyi imzalamak zorunda bırakıldığı, öte yandan işveren bankanın fazla mesai yapılacağına ilişkin 18.11.1998, 25.11.1998, 31.12.1998 tarihli genelgeleri yayınladığı, valilikten mesai saatleri dışında fazla mesai yapılacağı için, gerekli önlemlerin alınması amacıyla izin istediği, bu durumda, ibranameyle, dava konusu edilen alacakların davacı tarafından tamamen alındığının belirlendiği, bu nedenle davanın reddi gerektiğine ilişkin bozma ilamındaki gerekçenin yerinde olmayacağı-
Miktar içermemesinin başlı başına ibranamenin geçersizliği sonucunu doğurmayacağı-
Mahkemece, alacaklının, borçlu olduğu ilamlı takip dosyasına, alacaklı tarafından yapılmış bir ödeme olup olmadığının araştırılması, ödeme varsa, ödenen miktarın iadesinin, İİK'nun 40. maddesi uyarınca; alacaklının, borçlu olduğu ilamlı takip dosyasından geri istenebileceğinin gözetilmesi, ilamlı takip dosyasına yapılmış bir ödeme yoksa, genel haciz yolu ile ilamsız takibin dayanağı olan “ibraname” başlıklı belgenin, İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı vekili tarafından düzenlenip imzalanmış olan ibranamede “borçlunun hiçbir borcunun kalmadığı” nın belirtilmiş olması ve ibranamenin altındaki imzanın da inkar edilmemiş olması halinde, bu belgenin 68/I maddesindeki belgelerden sayılacağı-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Tebellüğ eden kısmında davacının koyduğu şerh, adı ve imzası kalemle yazılı ise de tebellüğ tarihi atılmamış olup, düzenleme tarihinin de tebliğ tarihi olmadığı; düzenleme tarihinde bildirimin yapıldığının kanıtlanmadığı, işverence düzenlenen hizmet belgesi, işten çıkış bildirgesi ve ibranameden anlaşılan iş sözleşmesinden önce usulüne uygun bir bildirim yapılmadığı anlaşıldığından iş sözleşmesinin işverence düzenlenen hizmet belgesi, işten çıkış bildirgesi ve ibranameden anlaşılan tarihte feshedildiği ve bu tarihten önce bildirildiği ispatlanamadığından davanın süresinde açıldığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.