İmza inkarında bulunmuş olan borçlunun imza inceleme-sine esas teşkil edecek şekilde,oturarak ve ayakta imza örnekleri alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği-
Alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından, mahkemece bu yönde bir ilam alınmadan başlatılan icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği- İİK. mad. 68/b ve 150/ı 'nın tüketici (konut) kredilerinde uygulanma olanağı olmadığı- İlam niteliği bulunmayan belgeye yönelik şikayetin süresiz olarak ileri sürülebileceği-
Davalı şirket tarafından yapılan viyadük ve yol çalışması sırasında, dinamitleme ve çakıl üretme makinelerinin çıkardığı tozların, rüzgarın da etkisi ile kendisine ait zeytin ağaçlarının üzerinde biriktiğini bu suretle, ağaçların yeni filizler çıkarmasına, büyümesine, çiçek açmasına ve döllenmesine mani olarak ürün kaybının oluşmasına sebebiyet verildiğini belirterek, bu zararın davalıdan tazminine-
Ev sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Sigortalıların gelir, aylık ve ödeneklerinin nafaka borçları dışında haczedilemeyecekleri-
Mahkemece, yargılama oturumunda davacı tarafça ikmal edilmesi istenen toplam 1.131,00 TL'nin, HMK mad. 120 gereğince dava şartı olan gider avansı değil, HMK mad. 324 uyarınca ifade edilen delil ikame avansı olup, eksik masrafın kesin sürede ikmal edilmediği takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtarı bu nedenle hukuki sonuç doğurmayacağı-
Davacı işçinin davalı işyerinde 01.10.2003-07.05.2014 tarihleri arasında çalıştığı, ihale süresinin sona ermesi nedeniyle sözlü olarak yapılan feshin haklı yada geçerli bir nedeni bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının işe iadesine ilişkin verdiği kararın yerinde olduğu, ancak davacı işçinin kıdemine ve fesih nedenine göre mahkemece işe başlatmama tazminatının davacının 6 aylık ücreti tutarında belirlenmesi doğru olmayıp bu tazminatın davacının 5 aylık ücreti oranında belirlenmesinin dosya içeriğine uygun düşeceği - Davalı şirket ile davalı Belediye arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti ile davacının davalı Belediye'deki işine iadesine ve işe iadenin maddi sorumluluklarından ve yargılama giderlerinden her iki davalının da müştereken müteselsilen sorumluluğu olduğuna karar verilmiş olması doğru ise de davalı iş ortaklığının sorumluluğu bulunduğu halde mahkemece hüküm yerinde davalı iş ortaklığı yönünden davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğu-
Yabancı para alacağının tahsil tarihindeki kur değeri üzerinden tahsilini talep etmiş olan alacaklının senedin vade tarihinden takip tarihine kadar 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi doğrultusunda yabancı para faizi isteyebileceği–
Bilirkişi ücretinin tevdii için verilen, süreye ilişkin ara kararda, alınması gereken delil avansı miktarının tam olarak belirtilmediği, "masrafın gider avansından karşılanmasına, yeterli gelmemesi durumunda tamamlatılması" şeklinde muğlak bir ifade kullanılmasının usulüne uygun kabul edilmeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.