Kaçak elektrik kullanımına ilişkin menfi tespit davasında, aralarında ziraat ve elektrik mühendisi bilirkişilerin de bulunduğu bilirkişi kurulunun, hesaplamanın öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre; doğru tespit edilmiş tüketim değerinin tespit edilememesi halinde kurulu güç esas alınarak yapılması, ilgili mevzuat ve Yönetmelik hükümlerine göre davacının sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik ve kaçak ek tahakkuk bedelinin belirlenip, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği-
İflâstan önce paraya çevrilmiş olan taşınır/taşınmaz malların (ihale bedellerinin) iflâs masasına girmeyeceği; İİK. 138-144'e göre ihale bedelinin satılan taşınır/taşınmaz üzerinde haczi bulunan alacaklılar arasında paylaştırılması gerekeceği–
Hem asıl, hem de birleşen dosyalarda ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği-
Davalı anonim şirket hakkında açıldığı beyan edilen iflas talebine ilişkin dava dosyasının celbi ile ticaret sicil memurluğundan da sorulmak suretiyle davalı anonim şirketin hükmi şahsiyetinin devam edip edilmediğinin tespiti ile eğer tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması suretiyle bu kişilere dava dilekçesi, karar ve bozma ilamı yöntemince tebliğ edilmeli ve taraf teşkilinin sağlanmasının gerekeceği-
6183 sayılı yasaya dayalı alacak davası-
Davacı tarafından davalıya gönderilmiş ihbar ya da ihtar bulunmadığına göre temerrüt olgusu dava tarihinden önce gerçekleşmemiş olup, faize dava tarihinden itibaren karar verilmesi gerekeceği-
506 sayılı Yasanın 80/11 maddesine göre, sigorta primlerini haklı sebep olmaksızın birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu Kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ve tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri Kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları-
Dava konusu gayrımenkulün davadan önce davalı müteveffa tarafından dava dışı şirkete satıldığı, borçlu ile 3. kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan borçlunun veya 3.kişinin dava dilekçesinde yer almaması halinde yer almayan tarafa dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması gerektiği, tüm deliller değerlendirilerek 6183 Sayılı AATUHK'nun 27, 28, 29,30 ve 31 maddeler gereğince tasarrufun iptale tabi olup olmadığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; dosyanın önceki bilirkişiler dışında alanında uzman 3'lü bir bilirkişi heyetine tevdi edilmesi suretiyle davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği elektrik bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 19. maddesine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması,hükmün kurulmasına ilişkin olarak yukarıda ifade edilen hususların da gözetilmesi suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
İrtifak hakkının bir çeşidi olan üst hakkından kaynaklanan uyuşmazlığın, TMK'nun 826 vd. maddelerine göre taşınmazda kurulan irtifak hakkından kaynaklanan alacak istemine, başka bir deyişle mal varlığına ilişkin bulunduğu, HMK'nun 2. maddesi çerçevesinde davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemesi görevi dahilinde kaldığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.