Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davası-
Genel kurullarda aidat ödemelerinin geciktirilmesi halinde alınması kararlaştırılan gecikme zammının temerrüt faizi niteliğinde olduğu-
Elektrik tüketiminden kaynaklanan alacak likit nitelikte olduğundan alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Sulama bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davada; yeraltı suyu kullanımının su rejimini doğrudan etkileyecek olması nedeniyle su kaynağı dışındaki diğer cazibeli sular ile sondaj sularının ücretlendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının arazilerini yeraltı suyu ile suluyor olmasının, sulama bedelinden muaf olduğu anlamına gelmediği-
Gecikme cezasının faiz niteliğinde olduğu, takip konusu alacağın kaçak elektrik tüketim bedelinden eş söyleyişle haksız fiilden kaynaklandığı, bu nedenle kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği tarihten (eylem tarihinden) itibaren yasal faiz istenebileceği, nitekim davacı yanın da 08.03.2007-21.02.2008 dönemi için yasal faiz talebinde bulunduğu, o halde mahkemece dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi ile talep edilen dönem için işlemiş yasal faiz ve KDV miktarı hesaplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesinin gerekeceği-
Taraflar arasındaki kayıt kabul davası-
İflâs idaresince, iflâstan sonra müflise ait işyerinde çalışan işçilerin iş akitlerinin feshedilmemiş olması halinde, işyerinde fiilen çalışmaya devam eden bu işçiler nedeniyle SSK lehine tahakkuk eden prim borçlarının "masa borcu" olarak ödenmesi gerekeceği–
25.02.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin 6111 Sayılı Kanunun konuya ilişkin 17. maddesinin 25. Fıkrasının (ç) bendinde yasadan yararlanma koşullarının belirtildiği, (d) bendinde ise kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idarelere başvuruda bulunulması ve bu fıkra kapsamında hesaplanan tutarın öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla bunlar için açılan davalar sonlandırılır ve icra takipleri durdurulur hükmüne yer verildiği, Kanun'un bu açık hükmü karşısında davalı borçlunun yasada belirtilen süre ve şekilde başvuru ve ödemelerinin olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesinin zorunlu olduğu-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Davalı borçlu ve 3.kişinin kardeş olduğu, böylece 6183 sayılı kanunun 30 uncu maddesi gereğince, davalı A.K.' nİn davalı borçlunun mali durumunu ve alacaklıları ızrar kastını bilebilecek kişilerden olduğu ve aksinin de ispatlanamadığı anlaşılmakla; "davanın kabulüne" ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.