Sendikalar Kanununun 31. maddesinde tanımlanan “sendikal” tazminat, sadece iş ilişkisinin devamı sırasında, işin sevk ve idaresi, dağıtımı ve tüm çalışma şartlarına ilişkin hükümlerin uygulanmasında sendikal nedenlerle ayrım yapan veya farklı işlemde bulunan işveren davranışları için öngörülmüş olup, anılan maddenin sendikal sebepli fesih iddiaları karşısında uygulanma olanağının bulunmayacağı, sendikal nedenlerle iş sözleşmesinin feshinde, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31. maddesinin yaptığı yollama nedeniyle İş Kanununun iş güvencesine ilişkin hükümlerin uygulanması zorunluluğunun bulunacağı-
Davacının 17 yıllık bir çalışma hayatında bir kez yapılan ve menfaate dayanmayan kısa sürelik izinsiz bir çalışmasının fesih gibi ağır bir sonuçla karşılaşması eylemin cezaya oranlılık ilkesi ve hakkaniyetle bağdaşmayacağından kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinin gerekeceği-
506 sayılı kanunun m:79/10,2-9 hükümleri dikkate alınmadan, ve özellikle işverence SSK’ya verilen dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar saptanarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmadan, dönem bordroları yok ise işverenin komşu işyerlerinin kayıtlara geçmiş kişileri veya benzer işi yapanların kayıtlara geçmiş kimseleri tespit edilip dinlenmeden, davalı kooperatife ait defterlerin incelenerek dava konusu dönemde ücret ödemelerinin olup olmadığı belirlenmeden eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilemeyeceği-
Dava, itibari hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, davalı Bakanlığa ait işyerinde kısım şefi ve (B) grubu idareci olarak çalışan işçinin, işyeri çalışma koşullarına göre Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı ve buna göre kısa çalışma primi ile fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamadığı hususları ile yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır...
22. HD. 22.10.2018 T. E: 14670, K: 22633-
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve alacakların hesap yöntemi noktalarında toplanmaktadır...
Murisinin davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitiyle ölüm aylığına hak kazandığının tespitine ilişkin davada, davacının dava dilekçesinde davalı gösterdiği ve davaya karşı devam edilerek karar başlığında adının yazıldığı, halbuki müteveffa sigortalıya ait işe giriş bildirgesinin dava dışı ünvanlı işyerince düzenlenerek Kurum'a verildiği ve bu işyerince Kurum'a müteveffa sigortalı adına hizmet bildirimlerinde bulunduğu belirgin iken eldeki davada husumetin yöneltilmeden mahkemece yazılı şekilde sonuca gidilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğu-
Bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiğinin varsayılacağı- Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtlarının, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgelerin, işyeri iç yazışmalarının delil niteliğinde olduğu, ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanlarıyla da ispat edebileceği, herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabileceğinden, işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığının araştırılması gerektiği- İşçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönünde bordrolarda ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatının her türlü delille yapılabileceği, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekeceği, işçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanmasını gerektireceği- Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca taktiri indirim yapılabileceği, yapılacak indirimin, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmesi gerektiğinden, hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmeyeceği, ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirim yapılamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.