Hafta tatillerinde çalışma olduğuna dair davacı tarafından sunulan bir yazılı delil olmadığı gibi tanıklar da Libya ülkesinde cuma gününün resmi tatil olduğunu bildirmiş ve davacının cuma günleri tatil yaptığı konusunda davacı tanıklarından birinin 15 günde bir, diğerinin hiç tatil yapmadığı şeklindeki çelişkili beyanları, davalı tanıklarının ise cuma günü tatil yaptığı şeklindeki beyanları karşısında davacının hafta tatili alacağını yeterli ve inandırıcı delillerle ispat edemediğinden, bu isteğin reddi gerekeceği- Dava ve ıslah dilekçesinde, kıdem tazminatı dışındaki diğer alacaklara kanuni faiz talep edilmesine rağmen, mahkemece talebi aşılarak bütün alacak taleplerine en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği- Davacıların murisinin davalı işyerindeki görevinin 1993-2000 yılları arasında genel müdürlük, 2000 yılından vefatına kadar olduğunun davacı yan tarafından beyan edildiği, 2005 ve sonraki yıllardaki ücret bordrolarının çoğunluğunun imzalı olduğu, davacıların murislerinin bildirilen ücretinin de asgari ücretin brüt tutarının üzerinde olduğu anlaşılmakla, davacıların murisinin davalı işyerinde üst düzey yönetici olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, imzalı ücret bordrolarının, işyerindeki çalışmanın bordrolarda belirtilen ücret üzerinden geçtiğinin karinesi olduğunun kabulü gerektiği- Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki yazılı belgelerle kanıtlanması gerektiği, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemeyeceği- Mahkemece, davacıların murisinin ücret bordrolarında belirtilen ücretine göre davalı Kuruma bildiriminin yapıldığı gözetilerek, dosyadaki imzalı ücret bordroları da dikkate alarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenleme bulunmadığı-
Dosyaya sunulan davacının tanık olarak dinlendiği mahkemede alınan beyanında, davalı işyerinde dini bayramların yarısında çalışıldığını, diğer tatil günlerinin ise tamamında çalışıldığını beyan ettiği görüldüğünden, davacının (diğer) mahkeme huzurunda yeminli tanık sıfatıyla vermiş olduğu bu beyanının kendisini bağlayacağı ve bu beyanı gözetilerek hesaplama yapılıp çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Dosyada bulunan bazı aylara ait imzalı bordrolarda fazla çalışma ücreti tahakkuku ve ek kazanç tahakkuku bulunduğu görülmekte olup, bordrolarda “ek kazanç” adı altında görünen tahakkukların fazla çalışma ya da ulusal bayram genel tatil ücreti karşılığı olup olmadığı değerlendirilerek, fazla çalışma ya da ulusal bayram genel tatil ücreti karşılığı olduğunun anlaşılması halinde “ek kazanç” adı altında tahakkuk bulunan ve ihtirazi kayıt içermeyen aylar bakımından hesaplama yapılmaması, yine fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunan aylar bakımından da hesaplama yapılmaması, zamlı tahakkuk bulunan bu ayların bordroların tetkiki ile tespiti ve hesaplamalarda dışlanması gerektiği-
İşçinin ücreti zaten Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu iş sözleşmesindeki ücret zammı uygulanarak belirlenmiş olduğundan, aynı dönem için Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu iş sözleşmesi ile çakışacak şekilde 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin ücret zammına ilişkin hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı-
22. HD. 12.02.2019 T. E: 2017/15187, K: 2996-
22. HD. 21.02.2019 T. E: 627, K: 4051-
Uyuşmazlık, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra fark işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır...
Kamu düzenine ilişkin davada, hakimin soruşturmayı genişletmek suretiyle, isteğe bağlı sigortalının işyerinde çalışıp çalışmadığını re'sen araştırmakla yükümlü olduğu, sigorta müfettişlerince tutulan tutanakların, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağı-
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesi uyarınca temyiz süresi karar yüze karşı verilmişse nihai kararın taraflara tefhimi tarihinden itibaren 8 gün olup, somut uyuşmazlıkta nihai kararın davacı vekiline tefhim edildiği 18.11.2009 tarihi ile 04.12.2009 tarihli temyiz talebi arasında yasada öngörülen sekiz günlük temyiz süresinin fazlasıyla geçtiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.