Her sosyal güvenlik yasasının kendi kapsam ve alanını belirlediği, sigortalıları kendi bünyesinde tutmak istediği, kuşkusuz sistemden diğerine geçiş mümkün olup, bu geçişin muvazaa veya yapay bir geçişe dahası Yasaya karşı hileyi amaçlayan bir olguya dayanmamasının gerekeceği, bu nedenle iddia edilen fiili çalışmanın nitelik ve kapsamı ortaya konmayan kuşkulu ve hayat deneyimlerine uygun düşmeyen olgulara dayanmak suretiyle davacının Sosyal Sigortalar Kurumu nezdinde isteğe bağlı sigortalı olmak istemesinin kabul edilemeyeceği-
Dava, tedavi süresince kullanılacak olan ilacın bedelinin hiçbir kesinti yapılmaksızın davalı kurum tarafından karşılanması ve ilaç bedelinin tahsili istemine ilişkindir...
Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının, usulü kazanılmış hakkın istisnasını teşkil edecekleri, bu nedenle de Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının, kanun yoluna başvurma, kanun yoluna başvuranların durumu ağırlaştıramaz şeklinde özetlenen kuralın ve aleyhe bozma yasağının istisnasını teşkil edecekleri, bu ilkeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni durum dikkate alınarak davanın incelenip karara bağlanmasının gerekeceği-
Hak sahibi sıfatıyla eş ve baba üzerinden çift ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemi-
2925 sayılı Kanuna tabi olarak geçen hizmet süreleri ile 506 sayılı Yasaya tabi olarak geçen hizmet sürelerinin 2829 sayılı yasa hükümlerine göre birleştirileceği-
Dava, 10.12.2014 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ile yapılan cenaze yardımından oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup..
Yersiz ödemenin istirdadı istemi-
Davalı anonim şirket hakkında açıldığı beyan edilen iflas talebine ilişkin dava dosyasının celbi ile ticaret sicil memurluğundan da sorulmak suretiyle davalı anonim şirketin hükmi şahsiyetinin devam edip edilmediğinin tespiti ile eğer tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması suretiyle bu kişilere dava dilekçesi, karar ve bozma ilamı yöntemince tebliğ edilmeli ve taraf teşkilinin sağlanmasının gerekeceği-
1475 sayılı Kanunun 14/5. maddesi kapsamında kıdem tazminatı isteminin kabulüne dair hüküm kurulmuşken, sonrasında; anılan Kanunun Geçici 81. maddesinin (C) bendinde yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısına ilişkin koşulların dayanak alınarak verilen kararın direnme niteliğinde olmadığı, yeni hüküm niteliğinde bulunduğu, bu hükme ilişkin temyiz itirazlarının Özel Dairesince incelenmesi gerektiği-
Uyuşmazlık; davacının talebinin fiili hizmet süresi zammının tamamının sigortalılık süresinden ve yaş haddinden geri çekilmesine yönelik; Kurumun kabulünün ise 23.05.2002 tarihindeki sigortalılık süresi belirlenirken fiili hizmet süresi zammının 23.05.2002 tarihinden önceki fiili hizmet süresine göre hak kazanılan kısmının eklenmesi gerektiği yönünde olduğu eldeki davada davacının 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında hak kazanmış olduğu fiili hizmet süresi zammının sigortalılık başlangıç tarihinden geri çekilmesinin mümkün olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre tahsis koşulları yeniden irdelenerek karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.