Davacı asil (daha sonra istifa eden) vekiliyle birlikte duruşmaya katılarak mahkemeye adresini bildirmiş olduğundan, dava dilekçesinde bildirmiş olduğu adres ile önceki duruşmada bildirmiş olduğu adreslerin bilinen en son adres olma özelliğini kaybetmiş olduğu ve bu durumda gerekçeli kararın davacı-birleşen davalıya usule uygun şekilde tebliğ edildiğinden söz edilmesi mümkün olmadığı- Bölge Adliye Mahkemesince, davacı-birleşen davalı erkeğin istinaf isteminin süresinde olduğunun kabulü ile istinaf başvurusunun incelenmesi gerektiği-
Velayetin düzenlenmesinde asıl olanın çocukların üstün yararı ve menfaati olduğu, 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedegog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip, tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığı araştırılıp gerekirse idrak çağında olan çocuğun da velayet konusunda görüşü alınmak suretiyle velayet hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Ana bakım şefkatine muhtaç olan çocuğun velayetinin anneye verilmesi ve baba ile uygun şahsi ilişki kurulmasının gerekeceği–
Mirasçılardan birinin istemi üzerine terekeye temsilci atanması isteklerinde yetkili mahkemenin mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesi olacağı-
Şuf’a davasını açmış olan paydaşın, dava sırasında taşınmazdaki payını herhangi bir nedenle yitirmesi veya başkasına devretmesi halinde davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Türk Medeni Kanununun 348. maddesi gereğince, velayetin kaldırılması koşulları gerçekleşip velayet kaldırılmış olmadıkça; çocuğun 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu gereğince korunma ihtiyacında bulunmasının, velayetin düzenlenme zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı-
Trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat davası-
Mahkemece, müşterek çocukla velayeti kendisine bırakılmayan davacı kadın arasındaki kişisel ilişki günleri düzenlenirken, tarafların beyanları alınmadığı gibi, ibraz edilen protokole bu konuda itibar edilmeme nedenleri de karar yerinde tartışılmamış olduğundan, kişisel ilişki konusunda, tarafların beyanı alınmadan düzenleme yapılmasının doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.