Boşanma davasından sonra açılan «velayet hakkına ilişkin» davaya davalının ikametgahının bulunduğu mahkemede bakılacağı–
Eşlerin (ya da nafaka borçlusu baba ile nafaka alacaklısı çocukların) birlikte yaşadığı dönem içinde, borçlu kocanın (babanın) nafaka yükümlülüğü olmayacağından borçlu kocanın (babanın) bu dönem için nafakadan sorumlu tutulamayacağı–
Boşanmada eşlerin eşit kusurlu olması durumunda,eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği-
Davalı erkeğin tahkikat aşamasında verdiği dilekçesi ile manevi tazminat talep ettiği, davacının bu talebe açık muvafakati olmayıp, usulüne uygun ıslahın da yapılmadığı, bu halde, davalı erkeğin talep ettiği manevi tazminat talebi ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Doğum tarihi düzeltilmesi istenen çocuğun, nüfus kaydına göre ikiz kardeşi görünen kişi ile gerçekten ikiz olup olmadığının tam teşekküllü bir sağlık kuruluşundan rapor alınarak araştırılması gerekeceği–
Müşterek çocuk nüfusa kayıtlı değil ise, taraflara nüfusa kaydettirmeleri hususunda usulünce süre verilip bu eksikliğin giderilmesi sonrasında müşterek çocuğun velayeti ve kişisel ilişki hususunda bir karar verilmesi gerektiği-
“Yaş düzeltme” davasının küçük adına anne tarafından tek başına açılmış olması halinde, babanın da duruşmaya çağırılarak açılan davaya onayının bulunup bulunmadığı konusunda beyanının alınması gerekeceği–
Velayet ve nafaka konusunda taraflarca kabul edilen düzenlemenin, hâkim tarafından tarafların düşüncesi alınmadan değiştirilerek anlaşmalı boşanma kararı verilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.