Koca, kadının davasında verilen hükmün, boşanmaya ilişkin bölümüne yönelik temyiz talebinden dilekçeyle feragat ettiğinde, bu yöne ilişkin temyiz isteğinin reddedileceği- Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmekle birlikte, bu ilişkinin hangi günlerde ve sürelerde tesis edileceği kararda gösterilmediğinden; bu hükmün infaz kabiliyeti olmadığı; hakimin, infaza elverişli hüküm oluşturmak zorunda olduğu- 
Velayet hakkının kaldırılabilmesi için; anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları şartlarının var olması gerektiği; olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi yerine, velayetin kaldırılmasına (nez’e) karar verilmesinin hatalı olduğu- Velayeti babaya verilen küçük ile anne arasında kişisel ilişki düzenlenmemesinin doğru olmadığı- 
Kadının telefon kayıtlarına göre başka erkeklerle mutad sayıdan fazla telefonla görüşmeler yapmasının güven sarsıcı davranış olduğu- Velayetin kamu düzenine ilişkin olup re'sen araştırma ilkesine tabi olduğu- Velayet düzenlemesinde çocuğun yararına üstünlük tanınacağı-
Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alınarak, daha uygun bir artışa karar verilmesi gerekeceği-
Karar tarihinden önce evlenen kadın lehine kurulan yoksulluk nafakasının, davacı kadının yeniden evlenmesi hâlinde kendiliğinden kalkacağı-
Boşanma kararında velayet ve kişisel ilişkinin düzenlenmemiş olmasının bozma nedeni olacağı-
Kadının, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri ihmali yanında, eşine yönelik hakaret içeren sözler söylediğinin de anlaşılması halinde, kadının boşanmaya neden olan bu kusurlu davranışlarının aynı zamanda kocanın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olacağı ve mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığıyla hakkaniyet kuralları dikkate alınarak koca yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Boşanma ilamın eklentisi olan ‘yoksulluk ve iştirak nafakası’nın –bunların boşanma ilamının eklentisi olmaları nedeniyle- boşanma kararı kesinleşmeden icraya konulamayacakları–
Toplanan delillerden davacının düzenli olarak çalıştığı, sürekli ve yeterli gelirinin bulunduğu, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceğinden; Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının oluşmadığı-
Babasından çocuğa miras kalan taşınmazdaki bağımsız bölüm satılmış olduğuna göre bu taşınmazın satışının gerekli olup olmadığının, satış bedelinin velayet hakkını kullanan anne tarafından nasıl değerlendirildiği, çocuk yararına kullanılıp kullanılmadığının araştırılıp, satış bedelinin mevcut olması lahinde güvence altına alınması, aksi halde, velayet hakkını kullanan annenin Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerininin uygulanmasına Dair Tüzüğün 4. maddesinde açıklandığı üzere çocuk malları hakkında gerekli özeni gösterip göstermediği tespit edilerek, "çocuk mallarının korunmasında gerekli özenin gösterilmediğinin belirlenmesi halinde, taşınmazın bedelinin tahsili ile tüm mal varlığının korunması amacıyla gerekli olduğu takdirde çocuk mallarınının ve gelirlerinin kayyıma devri (TMK. m. 361) dahil kanunda öngörülen tedbirlerin alınması" gerektiği- Çocuğun velisi olan annesi tarafından idare edilen kira getirisi olan taşınmazlar bulunduğu, bu taşınmazların iki tanesinin kira gelirlerinin banka havalesi ile anne tarafından alındığı kayden sabit olup bir tanesinin de ödemelerinin elden yapıldığının iddia edildiği, mahkemece yapılacak araştırma ile taşınmazların rayiç kira bedellerinin tespit edilerek bu miktar üzerinden taşınmazların kiraya verilip verilmediğinin öncelikle belirlenmesi,rayiçten düşük bedeller söz konusu ise rayiç bedel üzerinden kiraya verilmesinin sağlanması ve kira gelirlerinin mahkeme nezaretinde olacak şekilde çocuk adına bir hesaba yatırılması için gerekli işlemlerin yapılması gerektiği; bu hususta velayet sahibi anne ile kiracıların beyanı ile yetinilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.