TBK. mad.58. uyarınca, davalının, davacının dava dışı eşinin evli olduğunu bilmesine rağmen onunla duygusal birliktelik yaşayarak evliliğinin bitmesine neden olmasının, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemeyeceği-
Davacı-davalı kadının etrafta eşinden sürekli şikayet ettiği tartışma çıkarıp sık sık evi terk ettiği, buna karşılık davalı-davacı kocanın ise eşine şiddet uyguladığı, eşini istemediğini söyleyerek kadının kardeşine "..al git bu salağı" diyerek hakaret edip evden kovduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda kocanın daha ziyade kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğunun kabulü gerekeceği- Ziynet istemiyle ilgili nispi peşin harcı tamamlaması için davacı-davalıya süre verildiği (Harçlar Kanunu 30-32) takdirde bu istemle ilgili delillere göre istem hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Borçlar Kanununun 53.maddesi uyarınca ceza mahkemesinin kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de somut olayın özelliği itibariyle ceza davasının sonucu önem arz ettiğinden mahkemece, ceza yargılamasının sonucu beklenmek suretiyle davalının sorumluluk durumunun değerlendirilmesinin daha uygun olacağı-
Davalı-davacı kocanın işlediği hakaret suçundan ceza aldığı ve kesinleştiği, bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, davacı- davalı kadının dava açmakta haklı olup, kadının boşanma davasının da kabulünün gerektiği-
Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığının kuşkusuz olduğu, ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusurun gerçekleşmediği, bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekeceği-
Manevi tazminat miktarının olay tarihi,olayın gelişimi,davalının eyleminin ağırlık derecesi,davacının eylemine göre belirleneceği-
Direnme kararlarının hukuksal niteliklerinin doğal sonucu ve gereği olarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yapacağı inceleme ve değerlendirme sırasında gözeteceği temel unsurlardan birini direnme gerekçesi oluşturacağından, özel olarak bu bakımdan da direnme kararının gerekçeli olarak yazılmasının zorunlu olacağı, Özel Daire bozma ilamına hangi nedenlerle uyulmadığı, niçin yerinde bulunmadığı ve mahkemenin bozulan önceki kararının neden hukuka uygun olduğu hususlarının direnme kararında açıklanmasında kesin bir zorunluluk bulunacağı-
Dava konusu yayın incelendiğinde davacı derneğin tüzel kişiliğine saldırı teşkil eden sözler bulunmadığı, dernek yöneticileri hakkında baston yolsuzluğuna ilişkin olarak açılan davaya yönelik haber yapıldığı anlaşıldığından davacı dernek yönünden matufiyet öğesi oluşmamış olup manevi tazminat takdirinin doğru görülmediği-
Davalı-davacı kocanın da eşine birden fazla sayıda fiziksel şiddet uyguladığı, eşine hakaret ettiği, bağımsız ev temin etmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği; buna karşılık davacı-davalı kadının da eşine ve kayınvalidesine fiziksel şiddet uyguladığı ve eşine hakaret ettiği, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte davalı-davacı kocanın daha ziyade kusurlu olduğu-
Davacının olaya sebebiyet verdiği kabul edilse bile, bunun ancak hükmedilecek tazminattan indirim nedeni olabileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.