Boşanmada eşlerin eşit kusurlu olması durumunda,eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği-
Ceza yargılaması sırasındaki davalı beyanı, savunma sınırları içinde olup herhangi bir meclis üyesinin ismi açıklanmadığından matufiyet de söz konusu olmadığından savunma sınırları içinde kalan bu sözlerin davacıya yönelik olmadığı ve kişilik hakkına saldırı oluşturmadığı-
Eleştiri sınırları içerisinde olan konuşmaların, siyasi bir kişilik olan davacının hakkında yapılan sert eleştirilere katlanması gerekeceği-
Davalının eşine hakaret etmesi, sürekli borçlandırıp eşi istememesine rağmen eşini taşınmazlarına ipotek tesis etmeye zorlaması halinde eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün olamayacağı, boşanmaya karar verilmesi gerekeceği-
E.dici hüküm niteliğinde olan kıdem tazminatı tavanını artıran veya tamamen ortadan kaldıran sözleşmelerin geçersiz olduğu; işçinin kullanmadığı izinlerinin ücretlerini talep edebilmesi için hizmet akdinin sona ermesi gerekeceği-
Davacının sadakatsiz davranış içinde olmasının, davalının ona mütemadiyen saldırıda bulunma hakkı vermediği böyle bir düşünüşün bizzat ihkakı hakka imkan vermek sonucunu doğurduğu-
Ana yanında kalmasının çocukların bedeni ve fikri gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı ispat edilmediği halde küçüklerin velayetlerinin babaya bırakılmasının doğru görülmediği-
2. HD. 07.06.2018 T. E: 2016/17659, K: 7472-
Kullanılan ifadeler davalı-karşı davacının kişilik haklarını ihlal eden hakaret içerikli ifadeler olup manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.