Limited şirketlerde ortağın şahsi borcundan dolayı ortaklık payının doğrudan haczedilemeyeceği-
Dava dışı acentenin prim avansı tahsiline yetkili olduğu, davacı tarafından yapılan ödemenin, sigorta ilişkisinin tesisi amacıyla yapılan prim ödemesi dışında bir amaçla yapıldığının kanıtlanamadığı, tahsil edilen paranın davalı şirkete aktarılmamasının, acente ile davalı şirket arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiği ve bu hususun davalı sigorta şirketinin yetkili acentesine güvenerek işlemde bulunan davacıya karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı; acenteye yapılan ödemeden dolayı, davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna karar verilmesinin gerektiği-
Azlık pay sahiplerinin mahkemeye müracaatla genel kurulun toplantıya çağrılmasını talep edebilecek olmaları uzun yıllardır toplantı çağrısında bulunmayan müdürün bu konudaki sorumluluğunu ve ağır kusurunu ortadan kaldırmayacağı- Görevde bulunduğu 7 yıllık süreçte en temel vazifelerinden olan genel kurulun toplantıya çağrılması şeklindeki görevini yerine getirmeyen, bu husustaki özensizliği ve ihmali sürekli hale gelmiş davalı müdürün azline karar verilmesi gerektiği-
Otopark Yönetmeliği gereğince açılan otopark hesabına yatan paraların niteliği gereği haczedilemeyecekleri-
Limited şirket hissesinin şirkete tebliğ olunarak haczedilebileceği, haczin icra dairesi tarafından tescil edilmek üzere ticaret siciline bildirileceği- Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabında borçlu şirketin sermayesine haciz konularak sicil kayıtlarına işlendiği bildirilmişse de, şikâyet konusu haciz müzekkeresinde şikâyetçi  grekçek kişi borçlu olarak gösterildiğinden, şikâyette hukuki yararı bulunduğu- "Usulsüz olarak yapılan haciz işlemi borçlu şirket hakkında yapılmış olup, bu haciz işlemine karşı ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan borçlu şirketin şikâyette bulunduğu, borçlu şirket hakkında yapılan şikâyet konusu haciz işlemi ile borçlu gerçek kişinin ortağı ve yetkilisi olduğu limited şirketteki hissesinin haczedildiği sonucuna varılamayacağından, borçlu gerçek kişinin şikâyette hukuki yararının bulunmadığı" görüşünün Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
8. HD. 25.06.2019 T. E: 2018/13571, K: 6421-
Ortaklığın malvarlığına ilişkin satış ve nakte çevirme işleminin, TMK'nun 634. vd. maddelerinde düzenlenen resmi tasfiye işleminin kıyasen uygulanmak suretiyle gerçekleştirilmesi gerektiği-
Davalı T.C.D.D.Genel Müdürlüğü'ne ait trenin devrilmesi sonucu, trende yolcu olan yakınlarının vefat etmesi nedeniyle, davacının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davada, davacılar vekilinin dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle, ilk bilirkişi raporundan sonra, yine fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dilekçe ile talebini ıslah ettiği, davacının lehine olan ikinci ve üçüncü bilirkişi raporları sonrasında davasını bir kez bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ettiğinden yeniden ıslah edemeyeceğinden davacının bu hususa ilişkin olarak ek dava açmasında usulsüzlük bulunmadığı-
Evlilik birliği içerisinde davacının ve davalının, sürekli ve düzenli gelir elde ettiklerinin sabit olduğu, mahkemenin, davacının söz konusu taşınmazlar yönünden katkı payı alacağı olduğuna dair kabulü yerinde ise de, hükme esas alınan hesap bilirkişi heyet raporu incelendiğinde gelirlerin yöntemince dikkate alınmadığının anlaşıldığı, tarafların evlilik tarihi 1968 yılından boşanma dava tarihi olan 2012 yılına kadar gelirler toplamı üzerinden hesap yapılıp katkı oranı belirlenmesinin ve bu katkı oranına istinaden katkı payı alacağının tespitinin hatalı olduğu, mahkemece yapılacak işin, tarafların evlilik tarihinden taşınmazların edinme tarihlerine kadar olan süre nazara alınarak tarafların elde ettiği gelirleri toplamı üzerinden davacının katkı payı alacağı miktarının belirlenmesi olması gerekeceği-
3. HD. 12.04.2016 T. E: 2015/12965, K: 5644-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.