Tarafların tacir olduğu ve aralarında yetki sözleşmesi yaparak İstanbul mahkeme ve icra dairelerini yetkili kıldıkları anlaşıldığından, mahkemece icra takibinin yetkili yerde yapıldığının kabulü ile işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde asıl davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Yargılama giderinin hükümden sonra tavzihle yazılmasına ilişkin olarak yapılacak usul işlemine cevaz veren bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, davacının tavzih talebine uygun olarak yapılacak işlemin, hükmün değiştirilmesi mahiyetinde olduğu, hakimin dosyadan el çekmesinden sonra, hükümde anılan tarzda bir değişiklik yapma yetkisinin bulunmadığı gözetilerek; davalının tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Boşanma
Somut uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa kapsamında bir uyuşmazlık olmadığı, davalı yüklenici tacir olup, arsa sahibi davacının tacir olmadığı, buna göre davanın 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde belirtilen nispi ticari dava olmadığı, aynı maddede TBK'nın 470 vd. maddelerine atıf yapılmadığından, davanın mutlak ticari dava niteliğinin de bulunmadığı, buna göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu-
Mahkemelerin aynı konuda, aynı dava sebebine dayanarak, aynı taraflar hakkında yeniden inceleme yapamayacakları-
Mahkemece, yapılan ihtar ile gider avansı ve delil avansının birlikte talep edilmesi ve yasal düzenleme gereğince soyut kesin süre verilerek dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğu-
11. HD. 15.04.2013 T. E: 2012/2236, K: 7252-
Tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedeceği- İşin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmeyeceği- Yargı çevresinde asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için asliye hukuk mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerektiği- Asliye hukuk mahkemesinin ticari olmayan bir davayı asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla görmüş olmasının açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık halini oluşturduğu- Eser sözleşmesinden kaynaklanan davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olmasının zorunlu olduğu- Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğundan yargılamanın en kısa sürede ve usul ekonomisi gözetilerek, yargılamada gelinen aşama da dikkate alınmak suretiyle, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken tarafların niteliğinde ve görevli mahkemenin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığı, kararın bozulması gerektiği-
1086 sayılı HUMK döneminde açılan derdest davalar yönünden 6100 sayılı HMK'nın 120/2. maddesi uyarınca eksik gider avansı istenemeyeceği; davanın açılması ile ilgili tüm işlemlerin tamamlandığı kabul edilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.