4. HD. 22.05.2023 T. E: 3885, K: 6759
Davacı vekili, davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na karşı, davalının sorumluluğunda bulunan yolun trafiğin güvenli işlemesi için uygun halde bulundurulmadığı gerekçesiyle tazmin talebinde bulunmuş olup; davalıya atfedilen kusurun hizmet kusuru teşkil eden eyleme dayandığı görüldüğünden, mahkemece, davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 11.10.2023 T. E: 959, K: 5945
Sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görüleceği, sıraya ilişkin şikayetlerde İİK'nın 142/son maddesi uyarınca görevin icra mahkemelerine ait olduğu-
Takip dosyasındaki garanti sözleşmelerindeki imzaların eli ürünü olmadığı iddiasına ilişkin olarak yukarıda belirtilen Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporlar dikkate alındığında imzaların eli ürünü olduğu anlaşılmakla garanti sözleşmelerinin geçerli olduğu- Davacı tarafından defter incelemesi talep edilmiş ise de; asıl borçlu yönünden alacağın varlığına ilişkin olarak kesinleşmiş mahkeme kararının bulunduğu, bu hali ile alacağın varlığına ilişkin olarak yeniden inceleme yapılamayacağı-
Dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması, tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin ise gider avansı içinde değerlendirilmemesi gerektiği- Tanık deliline dayanılması sebebiyle istenilecek giderin delil avansı olduğu, bu masrafların gider avansı olarak kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tazminat istemi-
Konut sigorta poliçesi gereği ödeme yapan davalı sigortanın ödediği bedeli icra takibi sonucu ödemek zorunda kaldığı bedelin davalıdan tahsili istemi- Dava konusu taşınmazın kiracısının halefi olarak sigortacısına karşı açtığı davada, dava dışı sigorta ettiren ile davacı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğundan, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği-
Kesin nitelikteki karara karşı verilen direnme kararının da kesin olduğunu kabul etmek, bozma sonucu ortaya çıkan hukuka aykırılığın sürdürülmesine yol açacağından, bu nitelikteki bir karara karşı direnilmesi hâlinde direnme kararına yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmeyip, direnme kararının incelenmesi gerektiği, aksi kabulün, bozma kararı ile doğan hukuka aykırılığın giderilmesi yönünden çözümsüzlüğe yol açacağı- "Yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçenin ilk derece mahkemesince incelenip karara bağlanması gerektiği yönündeki özel dairenin bozma kararının isabetli olduğu" görüşü ile "yargılamanın iadesi talebi, kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçeyle yapılacağından yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçenin bölge adliye mahkemesince incelenmesi gerektiği" görüşünün HGK. çoğunluğunca benimsenmediği-
Mahkemece; dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra, öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra gerekli görülmesi halinde tahkikat duruşmasına geçilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tüm bu hususlar göz ardı edilmek suretiyle tarafların hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek ve ön inceleme duruşması yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.