8. HD. 10.04.2019 T. E: 2018/12846, K: 3941-
Bilirkişinin kasten veya ağır ihmal suretiyle gerçeğe aykırı rapor düzenlemiş olduğu iddiasıyla devlet aleyhine açılan tazminat istemine ilişkin davada; mahkemece görevsizlik kararı verilmiş dava dosyasının dairemizin ilk derece yetkisine gönderilmesi gerekirken temyiz dosya formu düzenlenerek temyiz incelemesine gönderildiğinden, davaya ilk derece sıfatıyla bakılmak üzere esasın kapatılmasına, yargılamaya ilk derece sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerektiği-
Davacı, "sicilden silindiği gerekçesiyle ihraç edilen şirket yerine uzun süredir kendisinin kooperatif tarafından üye kabul edildiğini, ödediği aidatın kooperatif tarafından kabul edildiğini kestiği faturalara niza çıkarılmadığını, sonuç itibariyle kooperatif ortağı olduğu iddiasına dayanarak davalı kooperatif yönetim kurulu kararının iptalini" talep etmekte olup bu hususun kooperatif üyeliğinin devri mahiyetinde kabul edilmesi ve davanın bu kabul üzerinden çözüme kavuşturulması gerektiği-
Alacak davası-
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir...
Uyuşmazlık; dava konusu kaza sonrasında 18.03.2011 tarihli tutulan iki ayrı tutanağın birinde “kaza nedeniyle etrafa dağılmış vaziyette bulunan tüm malzemelerin davacı şirket müdürüne teslim edildiğinin” yazılması, diğerinde ise “aracın ve içerisindeki malzemelerin araç sürücüsüne teslim edildiğinin yazılması, ayrıca araç sürücüsünün ifadesinde “kaza sonrası tüm malzemelerin hasara uğradığını” beyan etmesi karşısında taşınan malzemelerin tamamının hasara uğrayıp uğramadığı noktasında araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır..
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekeceği, o halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak davalı Belediye aleyhine açılmış olan bu davada, HMK 114/b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine kararı verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davası açan davacı dava devam ederken vefat etmiş olup davaya dahil edilen dokuz mirasçının hakkına halel getirmemek amacıyla bir kısım mirasçılar vekilinin süre talebinin kabulü ile haber alınamadığından davaya dahil edilemeyen iki mirasçı bulunması nedeniyle terekeye temsilci atanması için kesin süre verilmesi gerekirken, davaya dahil edilen mirasçılar bakımından hak kaybına yol açacak şekilde ve uyulan bozma ilamı gereği tam olarak yerine getirilmeden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu-
12. HD. 10.10.2023 T. E: 1463, K: 5855
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.