Derdestliğe ilişkin dava şartı noksanlığı bulunması halinde, HMK. mad. 114/1-ı ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Davanın taraflarının, konusunun (talep sonucunun), sebebinin (davanın dayanağını oluşturan vakıaların) aynı olması halinde bir davanın derdest kabul edileceği- İlk davanın, kooperatifin denetim kurulu üyeleri tarafından, önceki yönetim ve denetim kurulu aleyhine açıldığı,ve şahsi sorumluluk sebebiyle kooperatife verilen zararın tazmini istemine yönelik olduğu ve sonra açılan davalıya ödenmiş olan iş avansının istirdadı amacıyla başlatılmış icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın davalısının da anılan davanın dava dilekçesinde davalı olarak yer almadığı anlaşıldığından, yani her iki davanın konusu ve sebebi ve tarafları farklı olduğundan, mahkemenin derdestlik koşullarının oluştuğu yönündeki gerekçesinde isabet bulunmadığı-
Mahkemece, 13/12/2016 tarihli tensip zaptında, “Davacı vekiline 2 hafta içerisinde eksik gider avansını 150 tl yi yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiğine, kesin süre içerisinde masrafın yatırılmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceği ilişkin ihtarlı davetiye tebliğine” hususunun ihtar edildiği, tensip zaptının şikayetçiye 10/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçinin 01/03/2017 tarihinde istinaf incelemesinden önce Uyap sistemine ve de temyiz dilekçesine eklediği PTT dekontuna göre; belirtilen gider avansını,... PTT Merkez Müdürlüğü'nün ödeme belgesi ile süresinde, 19/12/2016 tarihinde “ Gider Avansı ......İcra Hukuk Mahkemesi ......./......” açıklaması ile gönderdiği, tebliğ edilen tensip zaptında ve tebligat zarfında gider avansının mahkeme veznesine yatırılacağına ilişkin bir ifadenin bulunmadığının, bu nedenle Hukuk Genel Kurulu'nun kararı gereğince avansın süresinde PTT'ye yatırılmış olduğunun anlaşıldığı, o halde mahkemece, eksik gider avansının süresinde yatırılmış olduğu kabul edilerek işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince verilen davanın usulden reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
Aktiften borçların indirilmesinin net terekeyi oluşturacağı, tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekeceği-
Dava konusu yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan kişinin üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığından, 3.şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiasının bulunmadığı, o halde davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı HMK nun 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
8. HD. 08.10.2018 T. E: 2017/8651, K: 16932-
Belirsiz bir alacak için alacaklının açıkça kısmi dava açtığını belirterek talepte bulunması veya belirsiz alacaktan söz edilmeksizin kısmi taleplerde bulunulması halinde davanın kısmi dava olarak açıldığının kabul edileceği-
Mahkemece gider avansının eksik olduğunun anlaşılması halinde, tamamlattırılması için HMK'nun 120/2. maddesi gereğince verilecek iki haftalık kesin süre ile birlikte gider avansının nelerden ibaret olduğunun net olarak belirlenmesi ve tarafa avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılması gerekeceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmezse ancak o takdirde davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Davanın konusu, ödenmiş olan çekin bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemi olup, edim konusunun para borcu ve davanın sözleşmeye aykırılığa dayalı menfi tespit ve istirdat davası olduğundan, dava ticari dava olup, davacının arabuluculuk müessesine başvurmasının zorunlu olduğu-
Tüketici hakem heyeti kararının delil niteliğinde olduğu, delil niteliğinde olan bir hakem kurulu kararının iptalinin istenilmesinde hukuki yarar bulunmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.