Aktif husumet ehliyetine ilişkin şikayetin mahkemece re'sen dikkate alınacağı ve bu konudaki şikayetin süreye tabi olmadığı- İtiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durmuş olmasının borçlunun şikayet hakkını ortadan kaldırmayacağı, alacaklılar tarafından itirazın iptali davası açılmış olmasının da mahkemece istemin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
11. HD. 10.06.2020 T. E: 1035, K: 2733-
Uyuşmazlık, dava dışı şirketin ihyasının şartları bulunup bulunmadığı, davalı B. İnanca'nın yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır...
11. HD. 06.04.2016 T. E: 3670, K: 3729-
Şirket hakkında iflas kararı verilmesi ve hatta bu kararın kesinleşmesi ile taraf sıfatı sona ermemekte; şirketin tüzel kişiliği tasfiye amacıyla sınırlı olarak devam etmekte olup müflis şirket aleyhine açılan davanın takibinin ise şirketçe değil iflas masası tarafından yapılması gerekeceği, o halde, mahkemece, iflas eden davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edilip edilmediği hususunda araştırma yapılarak, terkin edilmemiş ise; pasif husumet ehliyetinin bulunduğu ve taraf olduğu kabul edilerek şirketi temsilen iflas masasının davaya dahil edilmesi, terkin edilmiş ise; davacıya şirketi ihya için süre verilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekeceği-
Tazminat-
Davacı yanın, aleyhine girişilen icra takip dosyasından borçlu olmadığının tespitini talep ve dava ettiği davada, anılan icra dosyasında davalı tarafın talep ettiği tutar gösterilmiş olup, yargılama sırasında harç bu miktar üzerinden davacı tarafa tamamlattırılmış olduğundan, davacılar yararına hükmedilecek vekalet ücretinin bu miktar esas alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanması ve davalının harçtan muaf olduğunun (5411 s. K. 140. madde) gözetilmesi gerekeceği-
Anonim şirketin ihyası istemi-
Davanın görüldüğü sırada davalı şirketin terkin edildiği, bu durumda davalı şirketin ihyası ile ek tasfiye için Ticaret Siciline tescili sağlanıp davaya devam edilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden verilen kararın onanmasının doğru olmadığı-
Ticaret sicilinden silinmekle tüzel kişiliği sona ermiş ve hukuk aleminden silinmiş olan şirketin, haklara sahip olması, borçlu kılınması ve temsilinin hukuken olanaklı olmadığı, bunun sonucu olarak, münfesih şirket adına tüzel kişiliğin sona ermesinden önceki dönemlerle ilgili olsa dahi, hukuki işlem tesis edilemeyeceği, tesis edilen işlemlerin hukuki sonuç doğurmayacağı, hukuki sonuç doğurmayan diğer bir ifadeyle hukuk düzeninde varlık kazanmayan işlemlerin, herhangi bir kişinin menfaatini ihlal etmesinin de söz konusu olamayacağı hususları dikkate alındığında, tüzel kişiliği sonra eren şirketin medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanabilme ehliyeti son bulacağından, yargı merciileri nezdinde temsil edilmesi ve yargılamaya taraf olmasının da mümkün olamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.