Mahkemece, genel kuruldan takip tarihine kadar olan döneme ilişkin tüm genel kurul tutanakları getirilip, bu genel kurullarda ödenmeyen şerefiye bedeline hangi oranda temerrüt faizi kararlaştırıldığının saptanması; bu konuda alınan bir karar yok ise şerefiye bedelinin son sözleşme tarihi belirlenerek, kooperatif ile üyesi arasındaki ilişkisinin ticari nitelikte olmadığı ve TBK'nın 88 ve 120. maddeleri dikkate alınarak yasal oranda temerrüt faizi istenebileceği gözetilerek talep edilebilecek birikmiş faizin bilirkişiden gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınarak belirlenip, sonucuna göre uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Davalıların müteselsil kefil olarak imzaladıkları Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik kısmi itirazın iptali istemi-
Kredi kartı borçları yönünden 5464 sayılı Kanun'un 26. maddesinde özel bir faiz düzenlemesi getirildiğinden, mahkemece, TBK'nun 88 ve 120. maddelerinin uygulanmasının hatalı olduğu-
Taraflar arasındaki sözleşme ile BK’nın 126/1. ve aynı maddenin 4. fıkrası nazara alındığında, davacı alacağının 5 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu-
İpoteğin, takibin diğer borçlusunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı ve ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu anlaşıldığından, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Mudilerin off shore alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde off shore hesabına aktarma tarihi esas alınarak, daha önceden temyiz incelemesinden geçmiş dosyalar bakımından içtihadı birleştirme kararının, usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri olduğu gözetilerek, zamanaşımına ilişen temyiz itirazları konusunda bir değerlendirme yapılması ve davalı tarafça zamanaşımı hususunda bir temyiz sebebi ileri sürülmemiş olsa dahi, feri müdahil tarafından temyiz nedeni olarak getirilmek kaydıyla davalı yönünden zamanaşımı incelemesinin yapılması gerektiği- Dava konusu olay bakımından ceza mahkemesince banka yöneticilerinin eyleminin dolandırıcılık olarak nitelendirildiği gözetilerek uzamış ceza zamanaşımı süresinin bu suça göre belirlenmesi ve uzamış ceza zamanaşımı süresinin 10 yıllık zamanaşımı süresinden kısa olması halinde her halükarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin esas alınması, zamanaşımı durduran ve kesen sebeplerden davacı tarafça daha önce açılmış olan bir dava bulunması halinde zamanaşımı süresinin, o davanın kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl olarak kabul edilmesi gerektiği-
Mahkemece işin esasına yönelik bir inceleme ile red kararı verildiği, yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince "nispi" vekalet ücreti verileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.