Kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersiz olduğundan (TBK. mad. 346), kiracının sıfatı gereğince; mahkemece değerlendirmenin sadece takip tarihi itibariyle "muaccel" hale gelen ödenmemiş kira alacağı yönünden yapılması gerekeceği, muacceliyet şartı gereğince istenen aylar kirasının değerlendirilmeye tabi tutulamayacağı-
Kazaya karışan aracı uzun süre kira sözleşmesi ile alan kiracının işleten olduğu- Davalı şirketin satış müdürü aracı "rıza ile" 3. kişiye teslim ettiğinden ve rıza hilafına bir durum olmadığından lliyet bağının kesilmediği ve şirketin işletenlik sıfatının devam ettiği- Davacının, dava açarken husumet yönelttiği şahısta kusuru bulunmadığından davalı lehine red vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiği- Olay tarihini kapsayan geçerli bir sigorta poliçesi mevcut olduğundan "işletenin işletenlik sıfatının kalkması" nın sigorta poliçesinin geçerliliğini ortadan kaldırmayacağı; sigorta poliçesi ve poliçe nedeni ile davalı sigortanın sorumluluğunun (K.T.K. 20/d-94. md.-107. ve vs. md. açıklanan bazı durumlar ayrık olmak üzere) devam edeceği-
Üst sınır ipoteğine dayalı takibe itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında, ipotek limitini aşmamak üzere itirazın iptaline karar verilmesi gerekeceği–
İtirazın iptali davalarında, davadan sonra yapılan ödemelerin infazı sırasında nazara alınacağı-
Faize faiz yürütülmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 121/2 (B.K 104/son) maddesi gereğince mümkün olmadığı ancak kapitale dönüşen faiz alacağının, ancak paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabileceği- İşletilen kanuni faizin ilamda belirtilen asıl alacağa eklenemeyeceği, faiz alacağı olarak ayrıca istenebileceği ancak faize faiz istenilemeyeceğinden bu alacağa faiz hesaplanmasının mümkün olmadığı-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Usul hukukumuzda dahili dava müessesesi bulunmayıp, HUMK'nun 49-52 nci maddeleri (6100 S.HMK.md.61 vd.) uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kişi, dava açıldıktan sonra ihbar ya da dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı gibi, ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin olanaklı bulunmadığı ve husumetin mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği gözetilmeden hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan ve davada taraf sıfatı taşımayan dahili davalı konumundaki şirket hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Sözleşmeye dayalı olarak bakiye alacağın tahsili istemi-
İtirazın iptali davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.