Borca batık bir şirketin ıslahının mümkün olup olmadığının bilirkişice tespit edildiği, bilirkişi raporuna göre şirketin borca batık olmadığı ve aktifinin pasifinden fazla olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle; şirketin iflasına hükmedilmesi kararı yerine, sadece iflasın ertelenmesi talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemenin yeni bir delile dayanarak ve gerekçesini değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceği- Bozma kararından sonra yapılan yargılamada, bozma ilamına uyulmakla birlikte, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış ve yine bozma öncesi gibi iflasın ertelenmesine ilişkin kararda bu bilirkişi raporu değerlendirilerek, gerekçe yapılmış olduğundan, yeni delile dayalı, yeni hükme yönelik itirazların özel dairece incelenmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davası-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, iflâsın ertelenmesi talebine ilişkin eldeki davada, Özel Dairece verilen birinci bozma kararı sonrası alınan asıl ve ek bilirkişi raporlarının hükme esas alınıp alınamayacağı, buradan varılacak sonuca göre mahkemece verilen kararın yerinde olup olmadığı-
Kararların hüküm kısımları infaz edilecek olması nedeniyle kararın gerekçe ve hüküm fıkrası arasında mevcut bu çelişki HMK'nın 298/2. maddesi hükmüne aykırı olmuş, kararın bu nedenle bozulması gerektiği-
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının borca batık olduğu, ticari hacim açısından faaliyetlerinin önemli bir bölümünü gerçekleştirdiği ...A.Ş. ile olan bayilik sözleşmesi feshedilen davacının sunduğu projede öngörülen tedbirlerin somut ve belgelere dayalı olmadığı, 2008 yılında açılan dava sonrasında geçen beş yıl nazara alındığında davacı mali durumunda gelişme sağlandığının ispatlanamadığı, şirket ortaklarından davacının alacaklı olduğu, taahhüt edilen sermayenin ödenmediği, bilirkişilerin belirttiği güncel iyileştirme projesinin sunulmadığı, tüm bunlardan davacı ortaklarının iyiniyetli olmadıklarının anlaşıldığı gerekçesiyle, davacının iflasına dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-
Mahkemece, iflas erteleme talebi ile ilgili ilanlar yapılmış ve kayyım atanmış ise de, kayyım atanmasına ilişkin karar ile kayyımın mahkemece belirlenmiş görevi ve yetkilerinin ve bunların sınırlarının ilanı ve ticaret siciline tescili ile erteleme talebinin ticaret siciline tescili gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeksizin karar verilmesinin isabetsiz olacağı- İflasın ertelenmesini isteyenin, bu kararın ilânı, gerekli yerlere bildirilmesi, atanacak kayyım için belirlenecek ücreti ve alınacak erteleme tedbirlerinin uygulanması için gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin yatırması gerekeceği-
İflas davasından feragat karardan sonra mümkün değilse de (İİK. mad. 165/II) iflasın ertelenmesi yargılaması sırasında davacının feragatinin; borca batıklık bildirimi (TTK. mad. 376) saklı kalmak kaydıyla erteleme talebinden vazgeçilmesi anlamında olduğu, yani, iflasın ertelenmesi talebi aynı zamanda borca batıklık bildirimi niteliğinde olduğundan davadan feragat edilemeyeceği, mahkemece, davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığı hususunun resen tesbit edilmesi ve bunun için mahkemece gerekli görülen tüm delillerin toplanması, yapılacak keşif ve konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alındıktan sonra, borca batık durumda olmadığının anlaşılması halinde davanın esastan reddine, borca batık olduğunun belirlenmesi halinde ise davacının iflasına karar verilmesi gerekeceği-
Davacı şirket hakkında iflasının açılmış olması ve yasal sonuçlarını doğurmuş bulunması karşısında mahkeme kararının gerekçe kısmına ilave yapılması isteminin sonuca etkili olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.