Telekonferans yöntemiyle yapılan arabulucu müzakerelerinde iki haftalık dava açma süresi, arabulucu ve her iki taraf imzasının tamamlandığı tarihten itibaren başlayacağı-
İcra mahkemesine arzedilen hususların ivedi işlerden sayılacağı ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanacağı (-6352 s. Kanunla değişik- İİK. mad. 18/1) İtirazın 1086 sayılı HUMK. döneminde yapılmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş bulunduğu dikkate alındığında, artık gider avansı yatırılmaması nedeni ile davanın (talebin) reddine karar verilemeyeceği (HMK. mad. 114/g, mad. 448)-
8. HD. 27.09.2018 T. E: 2016/9987, K: 16443-
İİK'nun 72/3 maddesinin 1. cümlesinin amir hükmü gereğince, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ve davacıların talebi de, takibin tedbiren durdurulması yönünde olduğundan, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Talep dilekçesi bir sayfadan ibaret olup, İİK.unn 286. maddesinde belirtilen belgelerin ekli olmadığı, ön projenin sunulmadığı, borç ödemekte zorlanan borçlunun hangi yapısal değişikliklerle, hangi kaynak yaratımı ile düştüğü bu dar boğazdan çıkacağına dair bir planın mevcut olmadığı, bir sayfadan ibaret talebin kabule uygun nitelikte olmadığı, anılan eksikliklerin kısa sürede tamamlanması da mümkün olmadığından, süre vermek de yararsız kalmış olup, usulüne uygun olmayan talep dilekçesi ile yapılan konkordato talebinin reddine karar verilmesi gerektiği
Alacaklının satış talebinin icra müdürlüğünce «araç üzerine fiili haciz konulmamış olduğu» ya da «aracın kıymet takdirinin yapılmamış olduğu» gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, alacaklının bu kararı şikayet konusu yapmaması halinde, araç üzerindeki haczin düşeceği—
Genel kurul toplantısının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ile seçilen yönetim kurulunun ve denetim kurulunun bu tarihten itibaren yapılan tüm işlemlerin ve aldığı kararların iptaline ve derneğe bir kayyım tayinine ilişkin davada, mahkemenin kararıyla genel kurul kararının yeterli üye sayısıyla alındığı, sahte olan imzanın genel kurul kararının iptalini gerektirecek sayıya ulaşılamadığı, genel kurulun tarih, yer ve saatinin gazete ile ilan edilmesi dernek tüzüğü gereği de hükme bağlandığından davacının davet edilmediği iddiasının yerinde görülmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, mahkemenin davanın reddine ilişkin bu kararı Yargıtayca onanmasına karar verildiği ve karar düzeltme talebinin reddi ile kararın kesinleştiği, bu halde artık bu genel kurulun mutlak butlanla batıl olduğundan bahsedilemeyeceği ve bu genel kurul kararı gereği alınan kararların geçerli olduğu-
Alacaklının, takip dayanağı bonoda borçlu aval verene atfen atılı imzanın onun eli ürünü olduğunu itiraz halinde ispat etmek zorunda olduğu, mahkemece, ispat yükünün alacaklıda olduğu gözönünde bulundurularak, öncelikle imzanın borçluya ait olduğuna ilişkin alacaklının elindeki deliller sorulup, HMK'nun 324. maddesi kapsamında delil avansının yatırılması yönünde işlem yapıldıktan sonra İİK'nun 170. maddesi uyarınca imza incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ispat yükünü tersine çevirerek alacaklı yerine borçlu tarafa kesin mehil verilerek yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Somut uyuşmazlıkta, davanın 51.000 TL değer üzerinden harç yatırılarak açıldığı, karar harcının da bu değer üzerinden alındığı, tasarrufun iptali davalarında karar harcının tasarrufa konu malın tasarruf tarihindeki gerçek değeri ile takip konusu alacaktan hangisi az ise o miktar üzerinden hesaplanması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.