HMK'nin 125.maddesi hükmünün dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin hukuk gereği davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği esasını getirdiği, hâl böyle olunca, HMK' nin 125. maddesi uyarınca usûli işlemlerin tamamlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması için kararın bozulması gerekeceği-
Davalı tarafa yapılan tebligat belgesinin incelenmesinde; anılan yasa hükümlerine uyulmadığı belirlendiğinden, tebligat işlemi usulsüz olup, 6100 sayılı HMK' nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, karar tarihinde yürürlükte olan HUMK' nın 73. maddesine göre kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim her iki tarafı dinleme veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun olarak davet etmedikçe hükmünü veremeyeceği, mahkemece yasanın bu açık hükümlerine aykırı olarak, kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayarak savunma hakkı kısıtlanmış olan davalı tarafa usulünce dava dilekçesi tebliğ edilip, ortaya koyacağı deliller toplanıp, savunmaları da dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması gerekeceği-
Asıl ve birleşen alacak, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası-
Kooperatif genel kurulunca davalılar hakkında sorumluluk davası açılması ya da takip yapılması yönünde karar alındığına ilişkin bilgi bulunmadığı gibi, davacı vekiline kooperatif yöneticilerinin verdiği vekaletname ile takibin yapıldığı ve davanın açıldığı anlaşıldığından, mahkemece, davacı tarafa, HMK. mad. 52, 53 ve 54 uyarınca davalılar hakkında sorumluluk davası açılmasına ve takip yapılmasına ya da açılan bu davaya ve başlatılan takibe muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ibrazı için önel verilmesi ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile vekaletname vermesine ya da asıl olarak davayı takip etmelerine olanak tanınması, verilen süre içerisinde bu koşullar yerine getirilmez ise davanın reddedilmesi gerektiği-
Mahkemece, birleşen davadaki davalı ortağın borcunun belirlenmesi için kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmadan karar verildiği, o halde, tüm genel kurul kararları da getirtildikten sonra kooperatif kayıt ve defterleri ile ödeme belgeleri üzerinde inceleme yapılması, gerektiğinde muhasebe konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak ve 6098 sayılı TBK'nın 120. maddesi de gözetilmek suretiyle birleşen davadaki davalı ortağın aidat ve faiz borcunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Her alınan karar için bulunması gereken toplantı nisabına (778) ulaşılmadığından, kararların Yasa'nın 45/2 nci ve anasözleşme uyarınca mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği- TTK 380. maddeye göre, bilanço ve ibranın, kooperatifin gerçek durumunu yansıtması gerektiği- Bilanço ve gelir gider tablosunun tüm açıklık ve ayrıntıları ile açıklanıp irdelenmişse, genel kurulca verilen ibra kararının, gerçek anlamda borçtan kurtarma ve aklama niteliğini taşıyacağı; ibranın, sadece genel kurulun bilgisine sunulan işlemleri içereceği açıklanmamış ve belgeye dayandırılmamış ve vasat yetenekli bir ortağın anlayamayacağı konularda ibranın yok sayılacağı- Genel kurul tutanağının sonunda davacıların muhalefet beyanında bulundukları ve tutanağa yazılı beyan eklettikleri gözden kaçırılarak, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı hüküm tesisinin hatalı olduğu- 
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası-
Kooperatif üyeliğinin tespiti istemi-
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
Taraflar arasındaki istirdat ve tazminat davası-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.