Kurumlar vergisinden doğan alacağın imtiyazlı alacak durumunda bulunmaması nedeniyle, vergi dairesinin hacziyle diğer alacaklı bankanın haczinin aynı tarihte yapılmış olması halinde satış tutarının garameten paylaştırılması gerekeceği—
Sıra cetvelinin yapıldığı 08.11.2004 ve davanın açıldığı tarihlerde İİK’nun 206. maddesinin yeni şeklinin yürürlüğe girmiş olduğu, 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 15. ve 17. maddelerinde fon alacaklarının imtiyazlı alacak olduğu konusunda bir düzenleme bulunmadığı-
Bir sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde, farklı alacaklılara husumet yöneltilerek şikayette bulunulmuş olsa dahi, tüm şikayetlerin birlikte incelenerek tek bir kararla sonuçlandırılması gerkeceği-
Bankacılık Kanunu'nun 136. maddesi kural olarak TMSF alacaklarının güvence altına alınmasına ilişkin olup, bu hükmün davacı banka alacakları bakımından uygulanmasının aynı Yasanın geçici 13. maddesindeki şartların varlığına bağlı olup, geçici 13. maddenin de "üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine olmamak" şartını sağlamayacağının kabulü gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davasının ilan tarihini izleyen onbeş gün içinde açılması gerektiği- Eğer alacaklı tebliğe elverişli adres gösterip masraf yatırmış ise dava açma süresinin tebliğden itibaren başladığı- İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın tahsili için açılacak olan davanın sıra cetveline itiraz davası olmayıp bu davanın genel hükümlere göre genel mahkemelerde açılması gerektiği, bu davada sıra cetveline itiraz davalarındaki sürelerin uygulanmayacağı-
İİK'nun 140/2. maddesi yollamasıyla, İİK'nun 206/c. maddesinin hacizde kıyasen uygulanmasından kaynaklanan rüçhan hakkı, haciz uygulamasından önceki 1 yıllık nafaka alacağını kapsadığı, bu miktardaki nafaka alacağının tespit edilerek rüçhanlı olarak 1. sırada ödenmesi gerekirken alacağın tamamının rüçhanlı alacak olarak nazara alınmasının doğru görülmediği-
İcra mahkemesinin  kararı ile şikayetçinin haczinin düşmemiş olduğuna karar verildiği görüldüğünden, şikayet konusu taşınmaz üzerinde 73.677,30 TL'lik haciz bulunduğu, taşınmazın satış bedelinin 55.000,00 TL olduğu ve paylaştırma sonucu borçluya iadesi gereken miktar kalmayacağı gerekçesiyle, birleşen dosyada şikayetin reddi gerektiği- Asıl dosyada ise, şikayet olunanın haczinin daha eski tarihli olduğu ancak şikayetçinin alacağının ilama dayandığı, İİK. mad. 100 gereği hacze iştirak ettiği, her iki alacağın da imtiyazlı alacak olmadığı, dolayısıyla paylaştırmanın garameten yapılması gerektiği-
6183 sayılı Kanundan kaynaklanan istihkak davalarında maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Sıra cetvelinin düzeltilmesine karar vermek gerekirken, iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasında  takibin kesinleştiği tarih gözönüne alındığında, "şikayet olunanın haciz tarihinin, şikayetçinin haciz tarihinden önce olduğu" gerekçesi ile "davanın reddine karar verilmesi" gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.