Dava 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığından ve uyuşmazlık da kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
BK’nun 114.maddesi uyarınca tecdit önceki borcu ortadan kaldırır. Taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle dört adet bononun verildiği ve bunların ödenmemesi üzerine tarafların 03/03/2005 tarihli sözleşme ile BK’nun 114.maddesinde gösterildiği şeklide borcu tecdit ettiklerinin sabit olduğu halde, bu hükme uyulan bozma ilamında da hususun açıkça belirtildiği, bu durumda anılan dört bonodan doğan alacağın sukut ettiği bir diğer ifade ile sona erdiğinin tartışmasız olup, tarafların bu anlaşma ile 11.500,00-TL tutarlı yeni bir bono düzenlendiği ve bu bononun da ödeme suretiyle davacının eline geçtiği ne var ki, tecdit suretiyle ortadan kaldırılan borca ilişkin bonoların, bedelsiz kalmasına rağmen üçüncü kişi tarafından davacı aleyhine takip konusu edilmesi üzerine, bu bonolardan dolayı davacının borçlu olmadığının belirlenmesine ve fakat bu durumun takip alacaklısı üçüncü kişi konumundaki şirkete karşı ileri sürülmesinin mümkün bulunmamasına göre, mahkemece icra takiplerinin sonucunun araştırılmasının ve eğer takiplerde yapılmış bir tahsilat varsa, bunun mükerrer tahsilat olduğunun kabulü ile bu miktarın davacıya ödetilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
23. HD. 10.05.2017 T. E: 2015/9932, K: 1412-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemi-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yargılaması sırasında, vekalet altındaki kişi karar verilmeden önce 18 yaşını doldurmakla reşit olduğundan, artık davacı tarafından velayeten temsil edilmesi mümkün olmaması gerekeceği-
Bedelsiz kaldığı kanıtlanamayan bonolar yönünden, icra takiplerindeki faiz oranlarının taraflar arasındaki sözleşmeye göre hesaplanması gerektiği- Sunulan makbuzun aslında nakit ödeme yapılmadığı satış bedelinden mahsup edildiği dolayısıyla davalının herhangi bir alacağı bulunmadığı ileri sürülmüşse de bu iddia kanıtlanamadığından davanın bu gerekçeyle esastan reddi gerektiği-
Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 640 ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekeceği, o halde, davacı dışındaki diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekeceği-
Korkutma (ikrah) hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemi- Davacı ile davalı arasındaki borç durumunun açıkça saptanması, belirlenen borç miktarının dava konusu taşınmazın temlik tarihindeki değerinden mahsup edilmesi ve bakiye bedel yönünden davacının terditli bedel isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İİK.’nun 97/XIII maddesi uyarınca alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için, davacı üçüncü kişinin teminat yatırması halinde mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmiş olması ve bu kararın uygulanmış olması gerekeceği; icra mahkemesince takibin ertelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen üçüncü kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olsa bile bu teminat üçüncü kişi tarafından yatırılmamışsa, bu durumda takibe devam edileceğinden, istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği- Tasarrufun (satış sözleşmesinin) iptaline yönelik karşı davanın kabulüne karar verildiğinden, icra dosya numarası belirtilerek borçlu tarafından 3.kişiye yapılan tasarrufun takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptaline ve bu hususta alacaklı vekiline cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmenin feshi, tazminat, kira iadesi ve üç adet teminat senedinin iadesi istemine ilişkin davada, mahkemece sadece hükmedilen tazminat yönünden karar harcı alındığı, harç ve yargılama giderlerinin buna göre belirlendiği, davacı tarafa peşin harcı tamamlaması için mehil de verilmediği anlaşıldığından mahkemece eksik harcın tamamlattırılması, yatırılmadığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve süresi içinde harç ikmaliyle yenilenme yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esasının incelenerek hüküm kurulmasının yerinde olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.