Ceza mahkemesi kararının, kusurun varlığı ve zarar miktarının belirlenmesi konusunda hukuk hakimini bağlamayacağı, hukuk hâkiminin kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmasa da aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak alınan maddi olgularla ve özellikle "fiilin hukuka aykırılığı"konusunda ceza mahkemesi kararıyla bağlı olduğu, maddi olaylan ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararının, taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıyacağı, ceza mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olayın tespitine; olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgulara yönelik kesinleşmiş saptaması, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturacağı-
Çek hamiline yazılı olduğundan, eTTK. mad. 704 gereğince, çeki elinde bulunduran hamilin çeki kötüniyetle iktisap ettiği yada iktisapta ağır kusurlu olduğu ispat edilmedikçe hamil iyiniyetli sayılacağı- Davacı tarafından da hamilin kötüniyeti ya da ağır kusuru ispat edilmediği ve davalı hamilin çek bedelini tahsil için başlattığı icra takibinde keşideci tarafından çek bedeli ödenmiş olduğuna göre, bu ödeme ile tüm cirantalar da çeke dayalı borcundan kurtulmuş olacağı ve bu durumda, davacının davalı şirketten ciro yoluyla devraldığı çekin kaybolmasının kendi kusurundan kaynaklı olduğu ve çek bedelinin de iyiniyetli son hamile ödenmiş olduğu gerekçesiyle davalı şirket yönünden de "eTTK. mad. 704 uyarınca, açılmış rıza dışı elden çıkan çek bedelinin tahsili istemine ilişkin tazminat davası"nın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kooperatifler Kanunu ve kooperatif anasözleşmesi düzenlemesine göre istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geldiği bu durumda kişinin ortaklık payı dahil tüm haklarını kooperatife iade etmesi gerektiği-
Üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağının bulunmayacağı, niteliği itibariyle manevi tazminatın bölünemeyeceği, bir defada istenilmesinin gerekeceği-
Ticari satışlarda, ayıp nedeniyle «akdin feshi» ve «semen olarak verilen senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tesbiti»ne ilişkin davanın altı ay içinde açılabileceği (TTK. mad. 25)–
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Doktor kusuru nedeniyle oluşan zarardan dolayı maddi ve manevi tazminat istemi-
Özel Dairenin HMK’nın 46. maddesine dayalı olarak açılan davada maddede sayılan sebeplerin hiçbirisinin gerçekleşmediği gerekçesiyle verdiği red kararının davanın esastan reddine yönelik bir karar olduğu, bu durumda Özel Daire tarafından red sebebiyle davacı aleyhine disiplin para cezasına hükmedilmesi gerekirken davacının disiplin para cezası ile cezalandırılmasına yer olmadığına dair karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Davacının dava değerini teminat mektuplarında belirtilen teminatların bedeli olan .......TL olarak belirtmiş ve mahkemeye başvuru esnasında da peşin harcını bu değer üzerinden belirlenen miktara göre yatırdığı, bu durumda Özel Daire tarafından hüküm verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin esas alınarak davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Bankacılık faaliyetleri ile iştigal eden davacı .................. Bankası Anonim Şirketi hakkında sarf edilen "aslında ilk el konulması gereken banka, o da neyse inşallah bizim iktidarımızda nasip olur bize!" şeklindeki söz ve ifadeler bütün halinde değerlendirildiğinde; kullanılan ifadelerin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, yayın tarihi itibariyle toplumsal ilginin bulunduğu bir konuda değerlendirmeler yapıldığı anlaşıldığından davanın tümden reddi gerekeceği-
Hükmedilen manevi tazminata, ancak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren faiz yürütülebileceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.