Uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un (6183 sayılı Kanun) 79 uncu maddesi uyarınca vergi alacağının davalı üçüncü kişiden tahsili istemine ilişkindir...
İtirazın iptali davası-
Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişinin salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamayacağı, bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olmasının da zorunlu olmayacağı, şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığının yeterli olacağı, bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğunun kabul edilmesi gerekeceği, aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılması gerekeceği-
Ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53/3. maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK'nun 53. maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Manevi tazminat bölünemeyeceği, bir defada istenilmesi gerektiği- Davacının manevi zararına karşılık yapılan ödemeyi kabul ederek ibraname vermesi halinde, manevi tazminat talebinin reddi gerektiği-
Asıl işveren olan davacı idarenin, alt işveren olan davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu alacak davası sonucu ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
Muvazaalı mal kaçırmaya ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davada İİK. mad. 283/1 kıyasen uygulanarak, tapu iptali ve tescile gerek olmadan, davacının alacağını alabilmesini sağlamak amacıyla, dava konusu taşınmazın haciz ve satışını işleyebilmesine olanak sağlayacak biçimde karar verilmesi gerektiği-
Henüz kusur durumu belli değilken mahkemenin ilk duruşma ara kararında kusur bilirkişi ücreti, tazminat bilirkişi ücreti ve adli tıp ücreti gibi avansları iki haftalık kesin sürede istemesinin isabetsiz olduğu, zira, kusur raporu alındığında davacının tamamen kusurlu çıkması durumunda davanın reddedebilme ihtimali varken mahkemenin kusur belirlenmeden tüm avansları talep etmesi ve sonrasında belirlenen delil avansı yatırılmadığı için davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğu-
11. HD. 14.02.2023 T. E: 311, K: 825

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.