Ecrimisilin ancak elatmanın önlenmesi davası ile birlikte istenebileceği ve daha önce -elatmanın önlenmesi davası açılmadan- istenme-sinin «dürüstlük kuralı»na aykırı düşeceği durum-
Uyuşmazlık, tasarıma tecavüzün tespiti, men'i, ref'î, haksız rekabetin men'i, maddi ve manevi tazminat ve hükmün ilanı istemlerine ilişkindir...
Davacı tarafa HMK'nun 52 nci, 53 ncü ve 54 ncü ( HUMK' nun 39. ve 40.) maddeleri uyarınca uygun bir kesin süre verilerek, davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile vekaletname vermesine ya da asıl olarak davayı takip etmelerine olanak tanınması, verilen süre içerisinde vekaletname vermezler ya da davayı asıl olarak takip edeceklerini bildirmezler ise, davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerektiği-
Sigorta şirketinin dava konusu haksız fiil nedeniyle ödediği hasar miktarını halefiyet gereği haksız fiile kusuru oranında sebep olan davalı taraftan isteme hakkı olduğunun anlaşılmış olmasına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı-
Bir davada verilen kesin hükmün, davanın taraflarından biri tarafından başka birine karşı açılan ve konusu ile dava sebebi aynı olan ikinci bir davada kesin delil teşkil etmeyeceği- Somut olayda; hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, davacının iletim sistemi kullanıcısı olduğu yönünde daha önce açılan ve kesinleşen davalardaki gerekçe ve kararların kesin delil etkisi değerlendirilmeden karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Davacının kendisine ait dükkanda lastik tamiri işi yaptığı ve basit usulde vergi mükellefi olduğunun sabit olduğu, o halde mahkemece, davacının bağlı olduğu vergi dairesinden kaza tarihi ve öncesine ait gelir beyannamelerinin de getirtilerek, işyeri kapasitesi ve davacı vekilinin dava dilekçesinde 2.000,00 TL'lik gelir ile kendisini bağlaması da dikkate alınarak davacının gerçek gelirinin tespiti ile aynı bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olup bozmayı gerektirdiği-
Bozma ilamına konu ilk kararın davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediği, bu nedenle davalı şirket vekilinin temyiz talebinin, bozma ilamı öncesi verilen ilk kararın temyizi niteliğinde olmakla, temyiz itirazını inceleme görevinin Özel Daireye ait olduğu- Meydana gelen iş kazası nedeniyle, davacının iş göremezlik derecesinin % 7,2 olarak belirlendiği, olayın meydana gelmesinde davacının % 25 oranında, davalıların ise % 75 oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla hükmedilen manevi tazminat miktarının çok fazla olduğu-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.